"Psikolojik Korkular" dendiğinde kişiyi biraz sıkıntıya sokan, sınırlayan hatta yaşantısını kısıtlayan korkuları anlarız. Korkuların tıptaki adı fobi veya panik reaksiyondur. Çoğu insanda değişik türde korkular vardır. Bu korkular kişinin hayatını zindan etmiyorsa, yaşantısını engellemiyorsa kişinin yaşamı boyunca devam etmesinde bir mahsuru yoktur. Sokağa çıkamama, kalabalık yerlerde bulunamama veya yakınlarına kötü bir şey olacağı düşüncesi gibi korkular kişinin yaşantısını sınırlayıp engellediği gibi kişiyi oldukça rahatsız ve mutsuz eder. Tedavi olunmadığı takdirde bu korkuların sayısı ve yoğunluğu da gün geçtikçe artar. Tıbbi olarak bu korkular doğal değildir. Kişi kendisini bu tür korkulardan kurtaramaz. Korkuların anlaşılacağı, diğer kişilerin ona inanmayacağı ve onlara garip geleceği endişesi bu tür korkularda kişinin yaşantısını engelleyici özelliklerdir; kişi insanlardan uzak durmaya çalışır. Bu durum kişiyi bir yalnızlığa iter, arkadaş sayısı azalır, sosyal ilişkilerden aldığı sıcaklık ve doyum ortadan yavaş yavaş kalkar ve yalnızlık ve sıkıntı hissi artar. Tedavi olunmazsa bu durum kısır döngü şeklini alır. Kısa ve öz bir tanım verecek olursak fobi veya korku; normalde korkutmayacak belli bir durum ya da belli bir nesne karşısında ortaya çıkan korkudur. Kişi bu belli durum ya da nesne karşısında normalde bu denli korkulmayacağını bilir. Korkusunu ilamsız ve yersiz bulur. Fakat yine de korktuğu nesne ya da durumdan kaçınır. Fobiler ortaya çıktığı uyarana göre 3'e ayrılır; 1. Nesne Fobileri: Böcek, kelebek, köpek, kedi, sivri uçlu eşyalar, bıçak, makas gibi. 2. Durum Fobileri: Kapalı yer, açık yer, asansör, yüksek yer, karanlık yer veya yüz kızarması, kalabalıkta konuşamama. Tüm bu saydığımız şeyler ve de sayacaklarımızın fobi olmasının kriteri kişiyi oldukça rahatsız, tedirgin etmesi ve de sıkıntıya sok-masıdır. Şöyle düşünülebilir, her insan kalabalıkta veya tanımadığı kişilerle konuşurken bir heyecan duyar. Ama bu heyecanına rağmen birkaç cümle ile anlatması gerekenleri anlatabilir. 3. İşlev Fobileri: Yüz kızarması, terleme, bayılacakmış, kalbi duracakmış gibi olma hissi sayılabilir. Fobileri Agora, Sosyal ve Özgül fobiler olarak da ayırabiliriz. Agorafobi için; meydanlardan, açık yerlerden, yalnız başına kalmaktan, sokağa çıkmaktan, kalabalık yerlere girmekten, örneğin sinema, tiyatro, asansör, otobüs, vapur, uçak gibi yerlerde duyulan korkuları sayabiliriz. Korkular verimliliği düşürür, çalışmayı, hayattan tat almayı engeller. Bir başka deyişle insan böyle yaşarken ya kendisine işkence etmektedir ya da kendisini diri diri mezara gömmüştür. Psikologlar korkulardan kurtulmak için hem çocuklara hem de yetişkinlere yardımcı olurlar. Psikologlar özellikle gençlere ve gençlik döneminde çocukları olan anne ve babalara yol gösterir. Sonuç olarak bu korkuların geçici olduğunun bilinmesi önemli bir gerçektir. Bunlardan kurtulmak mümkündür.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.