Alm. Götzenbild, Idol (n), Abgott (m), Fr. Idole (f), İng. Idol. Allahü teâlâdan başka tapınılan her varlık. Kendisine ibâdet edilen, secde edilen her şey; heykel, resim. Putlar; taş, kil, alçı, tunç gibi maddelerden kalıba dökülerek, yoğrulup pişirilerek ve yontularak insan, hayvan vs. şekillerde yapılırdı.
Arkeologlar, Mezopotamya’daki kazılarda M.Ö. 3000 senesinde yapılan putlar bulmuşlardır. Bunlar pişmiş topraktan veya taştan yapılmış küçük, kaba heykellerdir. Çoğunlukla kadın heykelcikleri olan bu putların üzeri çeşitli şekillerde süslüydü. Susa’da ve İndus Vâdisine kadar uzanan bölgelerde pekçok put bulunmuştur.
Târih boyunca, insanlar kendi başlarına ve önlerinde Allah’ın gönderdiği bir rehber olmadan gittiklerinde, hep yanlış yollara saptıkları görülür. İlk insan ve ilk peygamber hazret-i Âdem’den sonra, hak olan dinler bozulunca, insan kendisini yaratan büyük kudret sâhibini, aklı sâyesinde düşündü. Fakat, O’na giden yolu bulamadı. Bunu evvelâ etrâfında aradı. Kendisine en büyük faydası olan güneşi, yaratıcı sandı ve ona tapmaya başladı.Sonra, büyük tabiat güçlerini, fırtınayı, ateşi, kabaran denizi, yanar dağları ve benzerlerini gördükçe bunları yaratıcının yardımcıları sandı.Her biri için bir sûret, sembol yapmaya kalktı. Bundan da putlar doğdu. Bunların azâbından korktu ve onlara kurbanlar kesti.Hattâ, insanları bile bu putlara kurban etti. Her yeni olayla, o olayı temsil eden, sembolleştiren putların miktarı da arttı.
İslâmiyet başladığı zaman, Kâbe’de 360 put vardı. Kısacası insan dünyâyı asıl yaratan tek ve sonsuz Allah’a kendi başına bir türlü erişemedi. Bugün bile güneşe ve ateşe tapanlar vardır. Bunlara şaşmamalıdır. Çünkü, rehbersiz, karanlıkta doğru yol bulunamaz. Kur’ân-ı kerîmde meâlen; “Biz, Peygamber göndererek bildirmeden önce azâb yapıcı değiliz.” (İsrâ sûresi: 15) buyrulmaktadır. Peygamber İdrîs aleyhisselâm diri olarak Cennete çıkarılınca, onu çok sevenler ayrılık acısına dayanamadı. Resmini yapıp seyrettiler. Daha sonra gelenler, bu resimleri tanrı sandı. Çeşitli heykeller de yapılıp tapıldı. Böylece putperestlik meydana çıktı.
Peygamberimizden (sallallahü aleyhi ve sellem) bin sene önce, Hicaz’daki Huzâ’a hükûmetinin reisi olan Amr bin Luhay, puta tapınma inancını Şam’dan Mekke’ye getirdi. Hazret-i İbrâhim’in bildirdiği hak din olan Hanif dînindeki Hicazlılar arasında puta tapma yayıldı.
Putlara yapıldıkları madde ve şekillerine göre şu isimler verilmiştir:
Sanem: Odundan, altın ve gümüşten yapılmış insan heykeline denir.
Vesen: Taştan yapılan insan heykeline denir.
Timsal: Yalnız canlı resimlerine denir.
Sûret, tasvir: Kumaşa, duvara ve başka yerlere yapılan resimlere denir. Bunlara tapanlara putperest veya müşrik denir (Bkz. Müşrik, Heykel ve Heykelcilik).
Mekke, Müslümanlar tarafından fethedildiği gün, Kâbe’de bulunan 360 kadar putun hepsi Peygamber efendimizin emri üzerine kırıldı, imhâ edildi.
İslâmiyet, güzel sanatlarla uğraşmayı ve onda ilerlemeyi önlememiştir. Sâdece heykelciliği yasaklamıştır. İslâm sanat târihini inceleyenler dünyâda eşine rastlanmayacak sanat şâheserlerinin meydana getirildiğini görmektedir. Selçuklularda ve bilhassa Osmanlılarda güzel sanatların her çeşidinde, meselâ câmi, kervansaray, medrese, hamam, köprü mîmârîsi, çini süsleme, taş üzerine oyma, yazı ve arabesk motifler, hat (yazma) ve tezyinat (süsleme) gibi kollarında hârika eserler yapmışlardır. Atalarımız, bugünün insanlarının kâğıt üzerine çizmekten âciz kaldıkları yazı ve motifleri taşlar üzerine dantel gibi işlemişlerdir. Sanat ehli olanlar, bu eserleri günlerce seyretmekten zevk almaktadır.
Put ve putperestlik hakkında çok âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîf vardır. Bunlardan bâzılarının meâlleri şunlardır:
Bu putlar, ne o tapınanlara, ne de kendi nefislerine yardım etmeye güç yetiremezler. (A’râf sûresi: 192)
Hayır, zannettikleri gibi değil. O putlar, yarın onların ibâdetlerini inkâr edecekler ve aleyhlerine düşman olacaklar. (Meryem sûresi: 82)
Putların onlara yardıma güçleri yetmez. Onlar, putları muhâfaza için hazırlanmış askerlerdir. (Yâsin sûresi: 75)
Ey Resûlüm (müşriklere, Allahü teâlâya ortak koşanlara) de ki: “Allah’tan başka ibâdet etmekte olduğunuz putlarınız yeryüzünde neyi yaratmıştır' Bana haber verin, gösterin bakalım. Yoksa göklerin yaratılmasında Allahü teâlâ ile ortaklıkları mı var' Yâhud onlara bir kitap vermişiz de ondan (lehlerine) bir delil üzerinde mi bulunuyorlar' O zâlimler birbirlerine, aldatmakdan başka vaadde bulunmazlar. (Fâtır sûresi: 40)
Peygamber efendimiz de bir hadîs-i şerîfte buyurdu ki:
Putları, tapılan heykelleri kırmak için ve akrabâya iyilik etmek için gönderildim.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.