Alm. Volkentscheid (m), Referandum (n), Fr. Référendum (m), İng. Referendum. Siyâsî iktidar tarafından hazırlanmakta olan bir kânunun veya bir kararın kabul edilip edilmemesine halkın katılması şekli. Halk oyuna başvurmaktır. Halkın yönetime katılmasıdır. Bâzı yönetimlerde, halkın yönetime katılması doğrudan doğruya, belirli zamanlarda siyâsî ve idârî kararlara katılmak üzere genel kurul hâlinde toplanması şeklinde olur. Buna doğrudan demokrasi denir. Eski çağ sitelerinde vatandaşlık hakkına sâhip bir kısım halk, gerçek bir hükümet ve yasama organı gibi toplanırdı. Bugün ise bâzı İsviçre kantonlarında ve bir kısım Amerikan kominlerinde, yılda bir defâ toplanan halk genel kurulunun görevi, sâdece yöneticileri denetlemek ve tekliflerini bildirmektir.
Doğrudan demokrasinin fiilen uygulanmasındaki güçlük sebebiyle temsîlî demokrasi sistemine gidilmiştir. Bu sistemin de mahzurlarını gidermek ve doğrudan demokrasi sistemine yaklaşmak için, yarı doğrudan demokrasi sistemine gidilmiştir. Referandum bunlardan birisidir. Yarı doğrudan demokrasi denilen, halkın yönetime katılmasının bu şeklinde ise; seçmenlerin görevi, sâdece temsilciler seçmek değildir. Seçmenler, gerek anayasa yapma ve gerekse yasama yetkisine oylarıyla katılırlar.
Hazırlanmakta olan bir kânunun kabûlüne veya bir kânun teklifine halkın katılması iki şekilde olur:
1. Yetkili makamın bir kânun tasarısı veya teklifinin esaslı kısımları hakkında halk oyuna başvurmak.
2. Yasama organı (parlâmento)nun hazırladığı kânun hakkında halkın reyine müracaat etmek.
Meclisin hazırlamış olduğu kânun, yürürlüğe girmeden önce halka sunulur. Seçmenler, hazırladıkları bir dilekçe ile kânunun karşısında yeterli sayıda imzâ toplayabilirse, kânunun tasdiki veya yürürlükten kaldırılması husûsunda halkın reyine başvurulur. Karşı oylar yetersiz kalırsa kânun, referandumla tasdiklenmiş sayılır. Karşı oylar fazla gelirse, kânun yürürlükten kalkmış olur. 1789 Fransız ihtilâli sonucu Fransa’da uygulanan bu sistem, bugün bâzı Amerikan eyâlet anayasalarında yer alır. Buna halkın tasdiki veya halk vetosu denir. Bâzan da, Alman Velmar Anayasasında olduğu gibi; devlet başkanı dilerse, her hangi bir kânunu tasdik etmeden önce, bir defâ da halkın oyuna gerek duyabilir.
Anayasaların, yeni hazırlanmalarından sonra veya önemli değişikliklerde referandumla halkın oyuna başvurulur. Türkiye’de, Fransa’da ve İsviçre’de yeni anayasaların kabûlü bu şekilde olmuştur. Buna Anayasa Referandumu denir.
Türkiye’de ilk defâ referanduma, 1960 Anayasasının kabûlü sırasında başvurulmuştur. Katılan seçmenlerin % 62’si evet, % 38’i hayır şeklinde oy kullanarak; “Kurucu Meclis”in hazırladığı Anayasayı kabul etmiş oldu. 1982 yılındaki, “Danışma Meclisi” tarafından hazırlanan Anayasanın referandumunda ise, kabul oyları % 91’i geçti. Red ise % 9 idi. Yeni anayasa ittifaka yakın bir çoğunlukla kabul edilmiş ve seçmenlerin tasvibini almıştır.
Kânunların halkın referandumuna sunulması usûlü ABD ve İsviçre’de temel bir prensip olarak kabul edilmiştir. Bugüne kadar referanduma sunulmuş dünyâ anayasaları içinde sâdece 1946 Fransız Anayasası halk tarafından birinci oylamada reddedilmiştir. Bu anayasa ikinci referandumda kabul edilmiştir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.