hekim ve devlet adamı. 8 Eylül 1881’de İstanbul’da doğdu. İlk ve orta tahsilini tamamladıktan sonra, 1905’te Mekteb-i Tıbbiye-i Şahâne (Askerî Tıbbiye)yi bitirdi. Daha sonra Almanya’nın Berlin Askerî Tıp Akademisinde Brandenburg, Danzig ve Spandau’daki tıp merkezlerinde ihtisas yaptı. Balkan Harbinin başlaması üzerine 1912’de İstanbul’a geri döndü. Çatalca Cephesinde savaşa katılan Refik Saydam, savaş sırasında kolera salgınını önleyici çalışmalar yaptı. Birinci Dünyâ Harbi sırasında, Sahra Genel Sağlık Müfettiş Yardımcılığına getirildi. Bu görevdeyken kurduğu Bakteriyoloji Enstitüsünde tifo, dizanteri, veba, kolera aşılarıyla tetanos, dizanteri serumlarını üretti ve tifüse karşı hazırladığı aşı tıp literatürüne geçti.
Refik Saydam, Kurtuluş Savaşından önce 9. Kolordu Sağlık Müfettiş Yardımcısı olarak M.Kemal’le birlikte Anadolu’ya geçti. Binbaşıyken ordudan ayrıldı. Erzurum ve Sivas kongrelerine katıldıktan sonra, 1920’de Doğubâyezîd milletvekili olarak TBMM’ye girdi. Kurtuluş Savaşı sırasında Millî Müdâfaa Vekâleti Sıhhıye Dâiresi Başkanı oldu. 1921’de Adnan Adıvar’ın Sıhhî ve Muâvenet-i İctimâiye Vekilliği (Sağlık Bakanlığı)ndan ayrılması üzerine bu göreve getirildi. 1923-39 arasında İstanbul milletvekili olarak meclise giren Refik Saydam, bakanlığı sırasında Ankara, Erzurum, Diyarbakır ve Sivas’ta hastahâneler, doğumevleri ve çocuk bakımevleri kurdurdu. 1928’de Ankara’da bugünkü Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Enstitüsünün kurulmasına ve bu alanda eğitim vermek için Hıfzıssıhha Mektebinin açılmasına öncülük yaptı.
1931-1938 arasında çeşitli dönemlerde maarif ve mâliye vekilliklerini de vekâleten üstlendi. İlk dönemlerde Atatürk’ün sıhhatiyle meşgul oldu. Bâzı konularda ona fikir beyânında bulundu. Daha sonraları İsmet İnönü ile çok sıkı fıkı olması dolayısıyla Atatürk’ün îtimâdını kaybetti. Atatürk, ömrünün son zamanlarda şiddetli hasta olmasına rağmen, Dr. Refik Saydam’ı yanına kabul etmedi.
Dr. Refik Saydam, bilhassa Ayasofya Câmiinin câmilikten çıkarılıp müze olması, ezânın Türkçe olarak okunma mecburiyetinin getirilmesi ve Anayasadan, “Devletin dîni İslâmdır.” maddesinin kaldırılması gibi kararların alınmasında etkili oldu.
Atatürk’ün ölümünden sonra kurulan İkinci Bayar Hükümeti sırasında İçişleri Bakanı oldu. İsmet İnönü ile çok samîmi olması, 1938’de Cumhûriyet Halk Partisi Genel Sekreterliğine seçilmesini sağladı. 25 Ocak 1939’da Başbakan olarak hükümeti kurmakla görevlendirildi. Ölümüne kadar Başbakan olan Saydam, 8 Temmuz 1942’de İstanbul’da öldü.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.