Rıfat N. Bali, 1948 yılında İstanbul’da doğdu. İlköğrenimini Musevi Birinci Karma İlkokulu’nda, orta ve lise öğrenimini Saint-Michel Fransız Ortaokulu’nda ve Saint Benoit Fransız Lisesi’nde yaptı. Sorbonne Üniversitesi’ne bağlı Ecole Pratique des Hautes Etudes, İlahiyat Bilimleri Bölümü’nden mezun oldu. 1970 yılında özel sektörde memur olarak çalışmaya başladı. 1981 yılından itibaren de ticaret hayatına atıldı.
Yazarlık ve araştırmacılık serüveni 1995 yılında başladı. Express, Müteferrika, Varlık, Birikim, Virgül, Felsefelogos, Toplumsal Tarih, Tarih ve Toplum, Folklor ve Edebiyat, Tiryaki dergileri ile Agos ve Şalom gazetelerinde yazıları yayımlandı.
Türkiye Diyanet Vakfı’nın İslâm Ansiklopedisi’ne ve Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi’ne (Yapı Kredi Yayınları 1999) madde yazdı.
Edirne, Serhattaki Payitaht (Haz.: Emin Nedret İşli ve M. Sabri Koz, Yapı Kredi Yayınları, 1998), Diyarbakır: Müze Şehir (Haz.: Dr. Şevket Beysanoğlu, M. Sabri Koz ve Emin Nedret İşli, Yapı Kredi Yayınları, 1999), Efsaneden Tarihe, Tarihten Bugüne ve Adana: Köprü Başı (Haz.: Doç. Dr. Erman Artun ve M. Sabri Koz, Yapı Kredi Yayınları, 2000) kitaplarına makaleler ile katkıda bulundu. Avner Levi’nin Türkiye Cumhuriyeti’nde Yahudiler (İletişim Yayınları, 1996), Henri Nahum’un İzmir Yahudileri (İletişim Yayınları, 2000) kitaplarını tek başına, Eli Şaul’un Balat’tan Bat-Yam’a (İletişim Yayınları, 1999) kitabını Birsen Talay’la, Nora Şeni ve Sophie le Tarnec’in Camondolar Bir Hanedanın Çöküşü (İletişim Yayınları, 1999) kitabını da Bahar Siber’le birlikte yayına hazırladı.
Cumhuriyet döneminde Türkiye Yahudilerinin yaşamlarını anlatan bir üçlemenin ilki olan Cumhuriyet Yıllarında Türkiye Yahudileri - Bir Türkleştirme Serüveni (1923-1945) (İletişim Yayınları, 1999) ile Les Relations entre Turcs et Juifs Dans La Turquie Moderne (İsis Yayınları, 2001) daha önce yayımlanmış kitaplarıdır. Evli ve iki çocuk babasıdır.
xxxxxxxxxxx
"TARZ-I HAYATTAN LIFE STYLE"A KÖŞE YAZARLARI
22.07.2002
Araştırmacı-Yazar Rıfat N. Bali, İletişim Yayınları'ndan yeni çıkan kitabında Türk Basını'nın toplumun hayat tarznı değiştirmek için neler yaptığını anlatıyor. Bazı köşe yazarları hakkındaki düşüncelerini de anlatan Bali'nin, Güneri Civaoğlu, Ertuğrul Özkök, Mehmet Yılmaz, Mehmet Barlas gibi gazeteciler hakkında ilginç tesbitleri var.
Kitapta, hayat şartlarının değişmesiyle gazeteciliğin tanımının da değiştiğini savunan Bali, "Yeni Türk İnsanı" projeleri ile köşe yazarlarının, bu dönemin yeni aristokrakları olduğunu belirtiyor.
Hadi Uluengin: Bir nevi Woody Allen. Batı'da oturur, oryantalist bir şekilde Türkiye'ye bakar. Maoist geçmişini bir tarafa atmış ama hálá sicil olarak kullanıyor.
Ertuğrul Özkök: Gücü temsil eden, güce en yakın insan. Dolayısıyla genç işadamlarınının olmak istediği kişi. Yerleşik düzenin tercümanı. Yerleşik düzenin içinde Türk Silahlı Kuvvetleri de var, sağ kesimdeki liberal basın da. Yani düzenin içinde kim varsa onun tercümanı, hissiyatı dile getiren insan.
Mehmet Yılmaz: Tatilini Klimanjero dağında geçirir. Kadın okurların gözdesi. Medyada pazarlama yöntemini, Ertuğrul Bey gibi çok iyi keşfetmiş. Batılı dünyanın temsilcisi
Serdar Turgut: İstanbul'da yaşayan bir New York'lu.
Mine Kırıkkanat :Fransız aristokrasisinin mümtaz bir temsilcisi. Ve aynı zamanda ateşli bir laik cumhuriyet taraftarı. Ama bunu yaparken alt sınıfları horluyor.
Ayşe Arman: Genç köşe yazarları arasında en güzel olanı.
Mehmet Barlas: Bir zamanların kültür peygamberi. Aristokrasiyi temsil açısından Güneri Bey'le yarışan kişiydi. Şimdi başka bir kesimde. (Hürriyet Pazar eki)
ARKA KAPAK'TAN...
Türkiye toplumu 1980'den bu yana çok hızlı bir dönüşüm geçirdi. Serbest piyasa ekonomisinin hakimiyetiyle birlikte tüketim, insanların kimliklerini belirleyen en önemli unsur haline geldi. Gündelik yaşam renklendi ve Amerikanlaştı. Eskiden görünmez olmaya çalışan işadamları imaj restorasyonuna giderek her gün gazetelerde boy göstermeye ve "entelektüel" muamelesi görmeye başladılar.
Gazeteciliğin tanımı değişti ve iktidarı temsil edenlerle içli dışlı olan gazeteci tipi türedi. Yaşam tarzı yazıları ve Avrupai ve milliyetçi "Yeni Türk İnsanı" projeleri ile köşe yazarları, bu dönemin yeni aristokrakları oldular. Genç, kentli, iyi eğitimli ve yüksek gelir düzeyine sahip Beyaz Türkler, "kara kalabalıklar"dan uzaklaşıp korunaklı sitelere yerleştiler. İyi yemek, puro ve şaraptan anlamak, statü simgesine dönüştü.
Pera nostaljisi, gayrimüslimlere yönelik ilgiyle birarada gitti. Siyasetçiler, imajlarıyla gündeme gelir oldular. Son yirmi yılın gazete ve dergileri arasında titiz bir arşiv çalışması yapan Rıfat N. Bali, bugüne kadar hep üzerinde konuştuğumuz bu dönüşümün kaydını önümüze seriyor. Bizleri, medya - iş dünyası - siyasi iktidar sayacağında yer alan muktedirlerin dayattığı seçkinci ideolojiye karşı uyanık tutacak malzeme ile karşı karşıya getiriyor.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.