Gezilen bir yerin, kurumun, orada görülenlerin ya da bir araştırma ve buluşla ilgili gelişmelerin kişisel görüşlerle birleştirilerek anlatılmasıdır. Sözcüğün kökeni Fransızcadır ve Türkçe karşılığı "görüşüm"dür.

Röportaj, yakın zamanlarda gazeteciler tarafından ortaya çıkarılan, gittikçe gelişen yeni bir anlatım türüdür. Röportaj hazırlamak amacıyla yapılan görüşmelere röportaj yapmak denir. Röportajı çoğunlukla gazeteciler yapar. Röportaj sunuluş biçimine göre ikiye ayrılır: Sözlü sunulmuşsa sözlü röportaj, yazılı sunulmuşsa yazılı röportaj.

Röportaj, kişilerin, kurumların ve yapılan işlerin geniş halk kesimlerince yakından tanınmasına hizmet eden bir edebiyat türüdür. Röportajın başarılı olması, röportajcının yapacağı hazırlıklarla yakından ilgilidir. Bu nedenle röportajcı, röportaj konusunda önceden bilgi edinmeli, konuyu çeşitli yönleriyle ayrıntılı olarak ele almalıdır.

Ülkemizde röportaj, önceleri yalnızca herhangi bir alanda ünlenmiş, tanınmış bir kişiye sorular sorma ve bu soruların yanıtını alma biçiminde anlaşılıyordu. Ruşen Eşref Ünaydın'ın ünlü yazarlarla yaptığı "Diyorlar ki" adını verdiği konuşmalar ülkemizdeki röportajcılığın ilk örneği sayılır. 1950'lerden sonra gazeteciliğin görevlerinin genişlemesiyle birlikte röportaj da eğlence ağırlıklı bir yazı olmaktan çıktı. Ülke ve toplum sorunlarına eğilen ve çözüm arayan bir eğilim gösterdi. Bu anlamda röportaj türünün gelişimine katkıda bulunan yazarlarımızdan bazıları; Fikret Otyam, Yaşar Kemal, Işıl Özgentürk, Refik Durbaş... gibi ustalardır.

İLGİLİ KONULAR

Yazı Türleri