Alm. Oberster Rechnungshof (m), Fr. Cour des comptes (f), İng. The Exchequer and Audit Department. Türkiye Büyük Millet Meclisi adına genel ve katma bütçeli dâirelerin gelir ve giderleriyle, onların mallarını denetlemek ve sorumluluklarını hesap ve işlemlerini muhâkeme yoluyla, kesin hükme bağlamakla ve kânunlarla verilen diğer işleri yapmakla görevli, merkezî bir idârî karar ve yargı organı olan anayasa kuruluşu. Sayıştayın eski adı Dîvân-ı Muhâsebâttır.
Sayıştaya benzer görev yapan kuruluşların târihi çok eskidir. Devletle birlikte varlık kazanmışlardır. Devletin görevlerini yerine getirirken büyük harcamalar yapması, onu yapılan harcamaları denetlemeye mecbur etmiştir. Böylece sayıştaya benzer müesseseler doğmuştur.
Osmanlı Devletinde bu işe çok önem verilmiştir. Osmanlılarda bütün para işleri defterlere kayıt edilerek yapılırdı. Bu defterler vâsıtasıyle harcamaların, sayıştay vazîfesi gören kuruluşlarca denetlenmesi mümkün olurdu. Gelir ve giderlerin sıkıca tâkibi ve kontrolü sâyesindedir ki, dünyânın en muazzam devleti ve ordusu asırlarca ayakta durmuştur. Osmanlılarda, denetleme müessesesinin ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte, bu vazîfeyi yerine getiren “Muhâsebe-i Evvel”e (Baş Muhâsebe), Fâtih Kânunnâmesi’nde rastlanmaktadır.
Baş muhâsebe, Defterdarlığın (Mâliye Bakanlığının) işlemlerini denetlerdi. Baş Defterdarın (MâliyeBakanının), hazîne aleyhine emirlerini redde yetkiliydi.
Baş muhâsebeci, devletin en değerli mâliyecilerinden birincisidir. Bu makâma, ancak meslekten olanlar gelebilirdi. Defterdar siyâsi bir şahsiyet, baş muhâsebeciyse teknokrattı (İnsan unsurunu her zaman göz önünde bulundurmayan devlet adamı veya memur). Bu müessesenin kayıtlarının mükemmelliği, intizâmı dünyâdaki bütün devletlerce o zaman bilinmiyordu. Baş muhâsebeci, gerçek bir sayıştay başkanıydı. Mâliye müsteşarı olarak da kabul edilebilir. Baş muhâsebeci devrinin en tanınmış, en nâmuslu mâliyecileri arasından seçilirdi. Bu kuruluş, hem devletin merkezinde, hem de eyâletlerle teşkilâtlanmıştı. Yalnız Baş Muhâsebe ve Anadolu Muhâsebesi denilen en mühim iki dâirede 250’şer memur çalışıyordu.
Baş Muhâsebe kuruluşundan, 3 Zilhicce 1281 (1866) târihinde Dîvân-ı Muhâsebât Nizamnâmesi ile Dîvân-ı Muhâsebât (Sayıştay) doğmuştur. 1876 târihli Kânun-i Esâsî’nin (Anayasa) 105’inci maddesinde Sayıştay, hem idârî kararlar hem de yargıyla ilgili hükümler verir. Ancak bir Anayasa kuruluşu olduğu için, idârî kararlardan ve yargı hükümlerinden dolayı, Danıştayın denetimine tâbi değildir. Sayıştayın, kuruluşunu, işleyişini denetim usûllerini, mensuplarıyla ilgili hükümlerini 21 Şubat 1967 târih ve 832 sayılı kânun düzenlemiştir.
Sayıştayın kuruluşu, iki yönlü (idârî ve yargı) görevlerine göre düzenlenmiştir. Dâireler, Dâireler Kurulu, Temyiz Kurulu ve Genel Kurul idârî ve yargı işlerine bakar. Memurlar Seçim ve Disiplin Kurulu ve Yüksek Disiplin Kurulu ise Sayıştayın iç düzeniyle ilgili kurullardır.
1982 Anayasasında Sayıştay, yargı bölümünde ve 160’ıncı maddede düzenlenmiştir. Buna rağmen yüksek mahkeme sayılmamaktadır. Bu Anayasa, Sayıştayın kararlarına karşı başka yargı organına başvuruyu önlemiş ve kararlarının kesin olduğunu bildirmiştir. Sayıştayın idârî görevleri; vize, tescil, uygunluk bildirimi ve görüş bildirmedir. Anayasaya göre Sayıştayın başkan ve üyeleri azledilemezler, kendi istekleri olmadıkça emekliye ayrılamazlar.
Sayıştay dâirelerinde yürütülen yargılama işleri, saymanların hesapları konusundaki raporlar üstünde bir hesap yargılaması şeklinde olur. Çeşitli belgeler incelenip değerlendirilerek, yapılan harcamaların kânuna ve usûle uygunluğu tespit edilir. Savaş, yangın gibi sebeplerle belge ve kayıtların bulunmasına ve gönderilmesine imkân bulunmadığını, idâre kurulları tutanakla tasdik ederse, sayman eldeki delillerle yetinerek yargılanır. Hesapların yargılanması sonunda beraat, zimmet veya tazmin karârı verilir.
Sayıştayın yargı kararları üzerine, temyiz, karar düzeltmesi ve yargılamanın iâdesi yollarına başvurulabilir. Ancak bu başvuru, sayıştayın içindeki, görevli kendi organlarına olabilir. Sayıştay dışındaki başka bir yargı organına olamaz.
Sayıştayın kesin hükümleri hakkında, ilgililer yazılı bildirim târihinden îtibâren 15 gün içinde bir kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi talebinde bulunabilirler. Vergi ve benzeri mâlî yükümlülükler ve ödemeler hakkında Danıştay ile Sayıştay kararları arasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay kararları esas alınır.
Yabancı ülkelerde de bizdeki Sayıştay müessesesinin fonksiyonunu yerine getiren kuruluşlar mevcuttur.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.