Alm. Diabetes (m), inspidus, Fr. Diabete (m), insipide, İng. Diabets, insipidus. Beyindeki hipotalamus-hipofiz bezi sistemindeki bir bozukluk sebebiyle, antidiüretik hormon (ADH) denilen hormon ve böbreklerden su emilimini sağlayan hormon tabiatındaki maddenin salgılanmasının azalması veya durması neticesi veya böbrekteki bir bozukluk aracılığıyla husûle gelen ve yoğunluğu az, fazla miktarda idrarın atılmasıyle kendini gösteren müzmin bir hastalık.
Oldukça nâdir görülür. Tıp dilindeki ismi “diyabetes incipitus”tur. Daha ziyâde gençlerde ve erkeklerde görülmektedir.
Hastalığın meydana gelmesinde kafa darbelerine bağlı kemik hasarları, menenjit sekelleri, beyin iltihabı sekelleri, frengi, beyin tümörleri, beyin kanamalarının sekelleri, kan kanserleri ve lenf kanserlerinin yayılımları rol alırlar. Hiçbir organik sebebe bağlanamayan ve sebebi bulunamayan vak’alar da vardır.
Hastalığın sebebi ve ne olursa olsun, vücutta bir antidiüretik hormon noksanlığı vardır. Bu hormon, böbreklerden suyun geri emilimini sağlar. Normal çalışan böbreklerde, kan süzülüp toksik maddelerden arındırılmaktadır. Bu şekilde böbreklerin glomerul denilen arıtma aygıtlarında süzülen kandan dakikada 120-130 cc günde 180 litre kadar glomerul hülâsası meydana gelir. Bu 180 litrenin içinde toksik artıklar ve suyla birlikte vücut için elzem olan glikoz, potasyum, amino asit, sodyum, klor da bulunur. Böbrek tüplerine geçen hülasanın içindeki suyun % 85’i, glikozun tamâmı, potasyum ve aminoasitlerin tamâmı, yine sodyum ve klorun da %85 kadarı üst kısımlarda emilir. Geri kalan geriemilim aygıtı olan suyun bu tüpler boyunca özellikle ADH tesiriyle tamâmına yakını emilir. Geri emilim safhasıt amamlandığında, hulâsa dakikada 2 cc’ye inerek idrar meydana gelmiş olur.
Bu hormon olmayınca böbreklerden tuz geri emildiği halde su geri emilemez ve hasta bir günde ortalama 8-12 litre idrar çıkartır. Bu miktar bâzan günde 25 litreyi de geçer. Hasta fazla idrar çıkardığı için, çok su içer. Ağız ve deri kurudur. Vücut ısısı biraz düşüktür, iştah fazladır, sinirlilik, yorgunluk, halsizlik, kabızlık, başağrısı, başdönmesi, sırt ve bacak ağrıları bulunabilir.
Hastalığın altında yatan sebebe göre, körlük, göz kaslarında felç, bulantı-kusma, başdönmesi görülebilir. İdrar açık renklidir, dansitesi (yoğunluğu) düşüktür. Diğer bulguları normaldir. Teşhiste, susuzluk testi oldukça faydalı bilgiler verir.
Bu hastalığa şekersiz şeker hastalığı denmesinin sebebi, şeker hastalığıyla bâzı belirtilerinin benzemesindendir. Şekerli diyabetin, kan şekeri yüksekliği ve idrarda şeker bulunuşuyla bundan kolayca ayrılacağı âşikârdır.
Hastalığın gidişatında, altta yatan sebep mühim rol oynar. Bâzan bu hastalık gelip geçici de olabilir. Böbrek kaynaklı vak’alarda gidişat pek iyi değildir. Hipotolomol Hipofizer menşeli olanlarda kesin teşhis kanda ADH seviyesi tespit edilerek konulabilir. Ancak şimdilik güç ve pahalı bir metoddur.
Hastalığın tedâvisi, eksik olan hormonu yerine koymak ve altta yatan sebebi bulup, gidermek esâsına dayanır. Eksik hormonu yerine koymak için en iyi yol, hipofiz tozunun buruna verilmesidir. Bu, basit ve ekonomik bir yoldur. Enjeksiyonla uygulanan yağlı preparatlar da vardır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.