II. Selim'in padişahlığı döneminde, Edirne'de yaptırılan ve Mimar Sinan'ın en önemli eserlerinden biri olan cami. Kanuni Sultan Süleyman'dan sonra tahta çıkan II. Selim, ataları gibi adını ölümsüz kılacak bir cami yaptırmak istiyordu. Ancak yaptırmak istediği bu cami İstanbul'da değil; Edirne'de olacaktı. Bu işle görevlendirilen Mimar Koca Sinan, Edirne'de Kavak Meydanı denilen alanda, Yıldırım Bayezit'in sarayının yer aldığı tepede cami yapmaya karar verdi. Mimar Sinan öyle bir yer seçmişti ki, Edirne'ye hangi yönden gelinirse gelinsin, bu muhteşem abide hemen göze çarpacaktı. 1568 yılında törenle yapımına başlanan cami, 14 000 işçi ve 400 kalfa ile 6 yılda tamamlandı.
Edirne'ye gelen yerli, yabancı herkesin dikkatlerini üzerine çeken Selimiye Camii, Mimar Sinan'ın "ustalık" dönemi eseridir. Cami, külliyesiyle birlikte 22 022 m2 alanı kapsamaktadır. Cami dikdörtgen biçiminde olup 1620 m2 tutan iç kısmı bir kubbeyle örtülmüştür. Mimar Sinan, uyguladığı teknikle 31 metre çapındaki kubbeyi, çevresindeki dayanak yapacak yarım kubbeler olmadan, 8 büyük kalın sütunun üzerine oturttu. Kubbenin yerden yüksekliği 43 metreyi buluyordu. Bu örneğe, Osmanlı mimarisindeki en görkemli kubbe denilebilir.
Selimiye Camii, merkezi mekânın en başarılı örneklerinden biri olarak dünya mimarlık tarihi literatürüne geçmiştir. Yapı yalnız Türk mimarisinin değil; dünya mimarisinin de baş yapıtlarından biridir. Caminin içinde ferah ve aydınlık bir atmosfer vardır. Süslemesinde de kalem işleri ve çiniler başta gelir. Selimiye Camii'nin motif ve nakışlarındaki incelik ve zarafet 16. yüzyılın en güzel örneklerini taşımaktadır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.