İSTANBUL - 1952, Mustafa, Kadriye - Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, H.Ü. Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalında Uzmanlık - İngilizce – Uzman Tıp Doktoru - Aydın Devlet Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı ve Başhekimi - XX nci Dönem Aydın Milletvekili - TBMM İnsan Haklarını İnceeme Komisyonu Başkanı - Evli, 3 çocuk.
GÜNDEM
Pişkinsüt'e 86 Oy
30 Nisan 2001 Hür
Gerilimli geçen DSP 5. Olağan Kurultayı'nda 963 delegenin oyunu alan Bülent Ecevit, yeniden Genel Başkanlığa getirildi. Ecevit'in karşısında yarışan Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt ise 86 oy aldı. Parti Meclisi ve Merkez Disiplin Kurulu üyelerinin de belirlendiği Kurultay'da 1084 delege oy kullandı. Oylardan 1049’u geçerli, 35’i ise geçersiz sayıldı. Sonuçların açıklanmasından sonra kürsüye gelen Ecevit, delegelere teşekkür etti.
Başbakan Bülent Ecevit'in "O sizi hiç aldatmadı" sloganını ön plana çıkardığı Kurultay'da, diğer başkan adayı Sema Pişkinsüt ise "Kapıkulu değil, demokratız" sloganını kullandı. Delegelerin, 'Hain dışarı' sloganları attığı Pişkinsüt, oy kullanmadan salondan ayrılırken, üçüncü aday Ertan Kutlucan'ın adaylığı ise parti üyesi olmadığı için kabul edilmedi. Kutlucan'ın salona da giremediği öğrenildi.
Oylama sonuçlarının açıklanmasından sonra kürsüye gelen Ecevit bir teşekkür konuşması yaptı. Kurultay delegelerinin kendisine DSP Genel Başkanlığı onurunu bir kez daha yaşattıklarını belirten Ecevit, konuşmasında şunları söyledi:
"Bazı kimseler, bazı yazarlar DSP’de örgüt olmadığını söylediler, yazdılar. Bu kurultayda bir kez daha DSP örgütünün ne kadar tutarlı bir örgüt olduğu görüldü. Aslında bizim örgütümüzü kıskananlar olduğuna inanıyorum."
Pişkinsüt'ün konuşmasına izin verilmedi
DSP'nin 5. Olağan Büyük Kurultayı'nda genel başkanlığa aday olduğunu açıklayan Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt'ün Kurultay'da konuşmasına, tüzük dışı olduğu gerekçesiyle izin verilmedi. Oğlu tartaklanan Pişkinsüt, Divan Başkanlığı'na iki önerge vererek, kişisel güvenliğinin ve oy kullanma güvenliğinin sağlanmasını talep etti. 'Hain dışarı' sloganlarıyla protesto edilen Pişkinsüt, daha sonra Kurultay'ı terketti ve partiye zarar vermemek ve provakatif davranışlara yol açmamak için oy kullanmayacağını söyledi.
Pişkinsüt, adaylığını Divan Başkanlığı'na sunarken alkışlarla protesto edildi. Pişkinsüt, bir grup tarafından yuhalanırken salonda 'Halkçı Ecevit' sesleri yükseldi. Genel başkan adayı Sema Pişkinsüt'ün konuşma yapmasına ise Divan Başkanlığı tarafından izin verilmedi.
OĞLU TARTAKLANDI
Konuşmasına izin verilmeyen Pişkinsüt, hükümet komiserliğine başvuruda bulundu ve konuşma hakkının bulunduğu konusunda ısrar etti. Bu sırada Pişkinsüt'ün bulunduğu VİP salonuna girmeye çalışan oğlu DSP'liler tarafından tartaklandı.
Pişkinsüt'ün yazılı dilekçe verdiği hükümet komiseri, bu konuda yetkinin divan başkanlığında olduğunu belirtti. Pişkinsüt, Siyasi Partiler Yasası gereğince konuşma hakkının bulunduğu konusunda ısrar edince hükümet komiseri dilekçenin tutanaklara geçirileceğini, ancak bu aşamada kendilerinin yapacak bir şeylerinin bulunmadığını söyledi.
LİSTESİ KABUL EDİLMEDİ
Pişkinsüt'ün Parti Meclisi listesinde yer alan istanbul Milletvekili Rıdvan Budak, Türkiye'nin artık bu tür girişimleri olağan karşılaması gerektiğini savundu ve demokrasi gereği bu hakkın kullanılmasının doğal karşılanması gerektiğini ifade etti.
Divan Başkanlığı'na Parti Meclisi ve Merkez Disiplin Kurulu listesini sunan Pişkinsüt'e listesinde yer alan 12 kişinin DSP üyesi olmadığı belirtilerek yeni bir liste hazırlaması için 10 dakika süre verildi. Ancak liste 10 dakika içinde tamamlanamayınca Kongre Divan Başkanlığı, listenin seçime sokulmamasına karar verdi.
ÜSTÜNÜN ARANMASINA SERT TEPKİ GÖSTERDİ
Bu arada Sema Pişkinsüt, salona girişinde güvenlik kuvvetleri tarafından üstünün aranmasına sert tepki gösterdi.
DSP'nin 5. Olağan Büyük Kongresi'nin yapılacağı ASKİ Spor Salonu'na girişler sırasında, güvenlik kuvvetleri ile parti görevlilerinin gerçekleştirdiği denetimlerde, bakan, milletvekili ya da delege ayrımı yapılmıyor.
Kurultaya gelen bazı bakanların yanı sıra Genel Başkanlığa aday olan Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt de salona girerken güvenlik kuvvetleri tarafından üst aramasından geçirildi. Sema Pişkinsüt, bunun kendisine kasıtlı yapılan bir uygulama olduğunu savunarak, sert tepki gösterdi. Bunun üzerine emniyet yetkilileri, bakan ve milletvekillerinin üst arama işlemini durdurdu.
ÜYELER 'KONUŞSUN' DEDİ, DELEGELER SUSTURDU
DSP 5. Olağan Büyük Kurultayı'nda Genel Başkan Adayı, Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt'ün konuşma talebi delegelerin oyuna sunuldu. Oylama sonucunda Pişkinsüt'ün konuşma talebi, bir delege dışında reddedildi.
Genel Başkan Adayı, Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt, Divan Başkanlığı'na bir önerge vererek, konuşma ve ''güvenliğinin sağlanmasını'' talep etti. Divan Başkanı Ramazan Gürsoy, bu talep üzerine, kongrede herkesin güvenliğinin sağlandığını söyledi.
Divan Başkanı Ramazan Gürsoy'un parti tüzüğünün ilgili maddesine göre, genel başkan adayı olarak Pişkinsüt'ün konuşmasının mümkün olmadığını ancak bunu delegelerin oyuna sunmak istediğini belirtti. Oylama sonunda sadece bir kişi, Pişkinsüt'ün konuşması yönünde oy kullandı. Delegelerin, Pişkinsüt'ün konuşmaması yönünde oy kullanmaları üzerine, tribünlerde bulunan partililer, Pişkinsüt'ün konuşma isteğine destek vererek ''salon istiyor'' diyerek, karara tepki gösterdiler.
'DEMOKRASİ OYLANDI VE KAYBETTİ'
Pişkinsüt, bu olayların ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, delegelerin konuşma isteğini geri çevirmesine tepki göstererek, ''Söz hakkı oylanamaz, söz hakkı demokrasinin kendisidir. Burada demokrasi oylanmış ve kaybetmiştir'' diye konuştu.
Pişkinsüt, kurultayda 2 bine yakın güvenlik görevlisinin bulunduğunu, buna karşın kendine ve oğluna yönelik saldırı olduğunu belirterek, ''Barış güvercinlerinin uçurulduğu bu ortamda bu tür davranışlardan üzüntü duydum'' dedi.
'PARTİDEN İSTİFA ETMEYECEĞİM'
Gazetecilerin soruları üzerine, partisinden istifa etmeyeceğini ve adaylığının sürdüğünü bildiren Pişkinsüt, kongrenin iptali istemi için başvuruyu daha sonra değerlendireceğini söyledi.
Kendisine ve oğluna yapılan saldırıyla ilgili olarak savcılığa başvurmayacağını, olayın kamuoyu tarafından bilinmesinin yeterli olacağını vurgulayan Pişkinsüt, ''Yüzde 66'sı açlık sınırında olan birülkede kongre yerine müzik şöleni yapıyorlar. Bunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum'' diye kaydetti.
'HAİN DIŞARI!'
Sema Pişkinsüt, Divan'a, oy kullanımının ve oy kullanılan yerlerin güvence altına alınması için bir önerge verdi. Bu sırada, delegeler masaya vurarak Pişkinsüt'ü protesto ettiler. Sema Pişkinsüt, 'Hain dışarı' sloganlarıyla salonu terketti. Pişkinsüt, yeniden salona dönerek kendi oy pusulalarını Divan'a teslim etti.
KURULTAY'DAN AYRILDI
Pişkinsüt, bütün gelişmelerden sonra oy kullanmayacağını söylerek Kurultay'ı terketti. Sema Pişkinsüt, oylamaya başlanmasını beklemeden salondan ayrıldı. Pişkinsüt, ''Partime daha fazla zarar vermemek ve provokatif girişimleri engellemek için oy kullanmadan ayrılıyorum'' dedi.
Pişkinsüt, salondan ayrılışı sırasında gazetecilerin soruları üzerine, adaylığının devam ettiğini ve var olan durumun delegeler tarafından değerlendirileceğini inandığını söyledi. Oylamaya kalması durumunda kurultay ortamında gerginlik yaşanabileceğini ve bunun da partiye zarar vereceğini ifade etti.
Pişkinsüt, makam aracıyla ASKİ tesislerinden ayrılırken, salon dışında bulunan partililerce alkışlarla desteklendi. (Ankara/aa)
Konuşsaydı Ne Söyleyecekti ?
Sema Pişkinsüt, Kurultay'da yapmayı planladığı konuşmayı basına dağıttı. Pişkinsüt'ün 12 sayfalık konuşma metninde, Başbakan Bülent Ecevit ile parti yönetimine ağır eleştirilerde bulundu.
Pişkinsüt, "Türkiye'nin iyi yönetilmediği son derece açık" derken, şu görüşleri dile getirdi:
"Gelişmiş demokrasilerde başarısızlıkların siyasi bedelleri vardır. Ama biz hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam etmek istiyoruz. Başarısız olmuş bakanlarımızı bile görevde tutmaya devam ediyoruz. Halk ve partimizin tabanı bu duruma haklı olarak tepki gösteriyor."
'HÜKÜMET YETERSİZ'
Ermeni iddialarının da aralarında bulunduğu dış sorunların arttığını; ancak hükümetin bu alanda da yetersiz kaldığını savunan Pişkinsüt, "Partiler demokratik olmazsa, hizip ve delege örgütü olmaya ve demokratik siyasi yaşamdan kısa zamanda çıkmaya mahkumdur" görüşüne yer verdi.
Parlamentonun, bilimsel bilginin taşıyıcısı uzman kadrolarla desteklenmesi gerektiğini de söyleyen Sema Pişkinsüt, DSP kongresinin "özeleştiri" yapılacak meşru bir platform olduğunu belirtti ve şöyle devam etti:
"Düşünce ve ifade özgürlüğü en temel insan hakkıdır. Bunun kullanılması da partimizin en temel ilkesidir. Bir siyasetçi olarak doğru düşünceleri ifade edebilmek için halkın ne düşündüğünü bilmeye ihtiyaç vardır. Halk rahatsız, durumundan memnun ve mutlu değil. Partililerimizde ise bunlara ilaveten boyun büküklüğü gördüm."
Pişkinsüt, konuşma metninde, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'i ima ederek, şu görüşleri dile getirdi:
"Türkiye toplum mühendisliğinden bugüne kadar çok çekti ve çekiyor. Son günlerde toplum mühendisliği yine gündemde yer almaya başladı. Oysa siyasete, ekonomiye ve sosyal yapımıza yön vermede bizim ulusul egemenliğin gereklerini yapmanın dışında hiçbir şeye ihtiyacımız yok."
'DSP VAATLERİNİ YERİNE GETİREMEDİ'
DSP'nin 1999 seçim bildirgesindeki vaatlerini yerine getiremediğini söyleyen Pişkinsüt, "Bize hükümette büyük bir uzlaşmanın olduğu söyleniyor. Dolayısıyla başarısızlıklarımızı hiç kimse tek başımıza iktidar olamamamıza bağlamasın. Hakça düzen diye yola çıktık.
Çalışanı, emekliyi, çiftçiyi, esnafı gerçek sanayici yani halkı mağdur ettik. Krizin faturasını onlara yıktık. Sokağa dökülmelerine neden olduk. Haklarını savunanları popülist politikalar izliyorlar diye eleştirdik. Biz hakça düzeni kimlerle kuracağız. Halk bizden şikayetçi" dedi.
HALK YOKSULLAŞTI
Pişkinsüt, şöyle devam etti: "Beş özel bankamızın, sağlık bütçemizin 10 katı olan 12 milyar doları hortumlamalarına sayıları 100 ve 200'ü geçmeyen ailelerin kasım ve şubat krizlerinden milyarlarca dolar, 19-21 Şubat tarihleri arasında Merkez Bankası'ndan 5.6 milyar doları eski kurdan alan 85 kişi ve kuruluşun 2-3 günde 3.5 milyar dolar haksız kazanç elde etmelerine engel olamadık. Devalüasyonla halkın yüzde 80'inin yoksullaşmasına neden olduk."
Ekonomik programın adının "ulusal" olsa da halk desteği olmadan bu şekilde nitelendirilemeyeceğini belirten Pişkinsüt, hükümetin, Türkiye'yi, krizden yararlanmak isteyenlerin hırpalamaya çalıştıkları, kredisi azalmış zayıf bir ülke konumuna düşürdüğünü öne sürdü. Pişkinsüt, konuşma metninde, "Son dönemde hızla kabul ettiğimiz `yapısal uyum' yasalarının etkilerini finans, orta ve küçük ölçekli sanayi, ticaret ve en önemli tarımda önümüzdeki günlerde göreceğiz" dedi.
Pişkinsüt, nüfus artışı ve işsizliğin büyük boyutlara ulaştığını da eleştirileri arasına ekledi ve konuşma metnini, "İdarei maslahatçılar, gerçek devrimci olamazlar. K. Atatürk" cümlesiyle bitirdi.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.