Alm. Schirm (m), Fr. Prapluie (f), parasol (m), İng. Umbrella, parasol. Genellikle su geçirmez kumaştan yağmur ve güneşten korunmak için yapılan siperlik. Bir sapın üzerindeki esnek tellere ince, su geçirmez bir bez gerilerek yapılır. Yüzyıllardan beri çeşitli devletler birbirinden farklı şemsiyeler kullanmışlardır. Bir zamanlar modası bütün dünyâyı saran şemsiyelerin, günümüzde kadın ve erkek için renk renk, boy boy çeşitleri vardır. Önceleri erkekler güneşe karşı beyaz, yağmura karşı siyah renkli olanları kullanırlardı. Kadınlarınki ise renkli desenli kumaşlardan yapılıyordu. Sapları bambu ve gül ağacından yapılan şemsiyelerin sap kısmına sâhibinin adı yazılırdı. Kadın şemsiyelerinin sapları daha uzun olur ve üzerleri değerli taş ve altınla süslü olanları kıymetli şemsiyeler arasında sayılırdı.
Türkiye’de şemsiye 19. yüzyılın ilk yarısında kullanılmaya başladı. Bilhassa İstanbul’da moda hâline geldi. Zamanla çok yaygınlaşarak bilhassa yağmurdan korunmada her tarafta kullanılır hâle geldi. Günümüzde erkeklerin kullandıkları şemsiyeler siyah, hanımlarınkilerse renkli ve çiçeklidir. Sapı birbirinin içine girebilen, telleri katlanabilen böylece çantalarda taşınabilen şemsiyeler daha çok tercih edilmektedir. Evlerin bahçelerinde, plaj, park ve dinlenme yerlerinde güneşten korunmak için brandadan geniş şemsiyeler de yapılmaktadır.
Botanikte, aynı noktadan çıkan eşit uzunlukta sapların uçlarındaki çiçek topluluklarına da şemsiye adı verilir.
Biyolojide; medüzlerin boynuzsu veya jelatinimsi maddeden meydana gelen gövdelerindeki saydam kütleye de şemsiye adı verilir. Dış deriden meydana gelen şemsiye disk veya çan şeklinde olur.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.