ünlü Romalı general ve diktatör. M.Ö. 101 yılında doğan Sezar, eski bir patricius âilesindendi. Sezar’ın, idâreye hâkim olan Sulla’nın rakibi Mairus’u destekleyen bir soylunun kızı ile evlenmesi şimşekleri üzerine çekti. Sulla ondan hanımını boşamasını istedi. Bu emri dinlemeyen Sezar, Roma’dan uzaklaşarak, Anadolu ve Kilikya’da askerî hizmete girdi.
Sulla’nın M.Ö. 78’de ölmesi üzerine geri döndü. Sulla’nın sistemini yıkmak için Pompeius ile işbirliğine başladı. M.Ö. 68’de quaestor (konsül yardımcısı) görevine seçildi. Aynı zamanda uyguladığı büyük bir propaganda ile halkı yanına çekmekten de geri kalmıyordu.
Sezar, bugünkü Portekiz’i de içine alan Uzak İspanya eyâletindeki quaestorluk görevinin ardından M.Ö. 65’te curule asedilis (yüksek belediye görevlisi) ve M.Ö. 63’te başrahip oldu. 63 ve 64 konsül seçimlerinde başarısızlığa uğrayan Catilina’nın darbe teşebbüsüne adı karışan Sezar, bu sebeple, tekrar iki yıllığına İspanya Vâliliğine gönderildi.
Sezar bu sırada edindiği büyük servetle dönüşünde M.Ö. 59 yılı için konsüllüğe aday oldu. Seçimi kazanan Sezar’ın ilk işi zenginliğiyle meşhur Galya üzerine yürümek oldu. Aynı zamanda Romalıların da en büyük düşmanı olan Galyalıları mağlup etmekle Roma’daki îtibârı daha da artacaktı. Sırasıyla Helvetler ve Sûevleri yenen Sezar, M.Ö. 58’de Galya’ya yerleşti. Belçika, Armarica ve Aquitaniahlara boyun eğdirdi. Birbirinden kopuk ve düzensiz isyân hareketlerini kırdıktan sonra, bölgede kendi teşkilâtını kurmaya muvaffak oldu.
Ancak bu sırada Roma’da Pompeius’un tek konsül olarak seçilmesi ve Sezar’a karşı cephe alması, ülkede bir iç savaşın doğmasına yolaçtı. Sezar, İtalya ile Ciselpina arasında sınır meydana getiren Rubico’yu aştı ve Roma üstüne yürüdü. M.Ö. 50-47 yılları arasında süren savaşlardan muzaffer olarak çıkan Sezar, bu kez diktatör ünvânıyla Roma’ya döndü. Muhâliflerinin isyânlarını M.Ö. 46’da Thapsus’ta ve M.Ö. 45’te Munda’da çok kanlı bir şekilde bastırdı. Yine bu dönemlerde Sezar’ın Kleopatra ile evlenerek onu Roma’ya getirmesi ve sefâhat âlemlerine dalması halkın ve devlet adamlarının tepkisini üzerine çekiyordu.
Nitekim Sezar, Partlardan M.Ö. 53’teki yenilginin öcünü almak ve Fırat’ın batısındaki toprakları ele geçirmek amacıyla yeni bir sefere hazırlanırken, Senato’da önceden belirlenmiş bir suikast sonucu öldürüldü (M.Ö. 44). Sezar’ın sayıları altmışı bulan suikastçılar arasında evlatlığı Brutüs’ün kendisini hançerlediğini görünce söylediği, “Sen de mi Brutüs'” sözü târihe geçmiştir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.