Duygu ve düşüncelerin kısa ve özlü olarak ama aynı zamanda zengin sembollerle, ritmli sözlerle ve seslerin uyumlu kullanımıyla aktarıldığı en eski edebi tür. Yazının bulunuşundan da önce insanların coşkunluklarını yansıtmada yararlandığı müzikalitesi yoğun olan ürünlerdir.
Şiir, öteki edebi türlerin yanında okurun yorumuna en açık olanıdır. Şiirin etkisi, düş gücüyle doğmasından ve yine düş gücüne seslenmesinden kaynaklanır. Öyle ki, ünlü bir sanatçı "Kurallar şiirlerden çıkar; ne kadar güzel şiir varsa, o kadar doğru kural vardır." der. Sait Fâik'e göre; "Şiir olmayan yerde insan sevgisi de olmaz. İnsanı insana ancak şiir sevdirir."
Şiir kişiyi içinde bulunduğu ruhsal ortamdan başka ruhsal ortamlara götürebilme gücüne sahiptir. Ses uyumu, ölçü, uyak gibi güzellik ögeleriyle süslenmiş, duygusal, coşkulu, içten, sanatlı sözlerdir.
Başarılı şiirleriyle kendini kanıtlamış sanatçılara şair (ozan) adı verilir. Şair olmak için dizeleri sıralamak yeterli değildir. Şair, dizeleriyle, dörtlükleriyle bizde heyecan uyandıran, duygulanmamızı sağlayan kişidir.
Uyku
Bana çiçek gönderme,
Kuş ağacı gönder.
Dallarında gezinsin
Kül rengi güvercinler.
Konsunlar yastığıma
Uyutmak için beni.
Sırtlarında kuş tüyü,
Gagalarında ninni.
(Ülkü Tamer)
Şiir Türleri:
Şairlerin dünyayı algılayış ve yorumlayışlarına göre şiirler türlere ayrılır. Bunların başlıcaları; didaktik şiir, epik şiir, pastoral şiir, lirik şiir ve dramatik şiirdir.
Didaktik (öğretici) şiir, öğretmek, bilgi ve öğüt vermek amacı güden koşuk türüdür. Tür, biçim olarak koşuktur; ama şiirlerde egemen olan duygu, heyecan ve coşkudan yoksundur. Koşuk biçiminde yazılmış fabllar, bu türe en iyi örnektir.
Cahil ile Kitap
Bir cahile bir kitap miras kalır;
Cahil de hemen bu kitabı alır;
Yol üstündeki kitapçıya uğrar;
Der ki: "Bu kitabı vereyim sana,
Yerine sen üç beş kuruş ver bana;
O benim daha çok işime yarar."
(La Fontaine'den)
Epik (destansı) şiir; kahramanları ve kahramanlıkları anlatan şiir türüdür. Yunanca "epos" sözcüğünden dilimize girmiştir. Epik şiirler daha çok ulusların doğuşu sırasında ağızdan ağıza geçerek oluşmuştur.
Benden selâm olsun Bolu Beyine
Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır.
Ok gıcırtısından, kalkan sesinden
Dağlar seda verip seslenmelidir.
Köroğlu düşer mi yine şanından,
Çoğunu ayırır er meydanından,
Kırat köpüğünden, düşman kanından
Çizme dolup şalvar ıslanmalıdır.
(Köroğlu)
Pastoral şiir, konu olarak kırsal yöreleri, köyleri, buralardaki yaşamları, çobanları ve töreleri işleyen şiir türüdür. Pastoral şiirin de kaynağı öteki şiir türlerinde olduğu gibi eski Yunan edebiyatıdır.
Çukurova
Çukurova bayramlığın giyerken
Çıplaklığın üzerinden soyarken
Şubat ayı kış yelini kovarken
Cennete demek sana yakışır dağlar (Karacaoğlan)
Lirik şiir, coşku verici, duygusal, etkileyici özellikler taşıyan, genellikle kişisel duyguları, kimi zaman da toplumsal konuları anlatan şiir türüdür. Lirik sözcüğü de Yunanca "lyrikos"tan gelmektedir. Bütün bunlar şiirin doğuş yerinin eski Yunan olduğu hakkında bize bilgi vermektedir. Lirik şiir, akıldan çok duygulara, düşünceden çok düş gücüne seslenir.
Güzel Havalar
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada âşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.
(Orhan Veli Kanık)
Dramatik şiir, insan yaşamını acısıyla tatlısıyla, iyi ve kötü yanlarıyla yansıtan şiir türüdür. "Sözü eyleme dönüştürme" diyebileceğimiz tiyatronun başlıca iki türü olan trajedi ve komedi dramatik şiir türünde bir aradadır ve bu kez eylemi söze dönüştürme olarak karşımıza çıkar.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.