Siirt - Bilgiler
22/04/2014 21:30
İlin Kimliği

Yüzölçümü : 5406 km2

Nüfûsu : 243.435

İlçeleri : Merkez, Aydınlar, Baykan, Eruh, Kurtalan, Pervari, Şirvan.

Güneydoğu Anadolu bölgesinde yer alan bir ilimiz. İl toprakları; 38°15’ ve 37°45’ kuzey enlemleriyle 42°54’ ve 41°32’ doğu boylamları arasında yer alır. Doğudan Van, kuzeyden Bitlis, batıdan Batman güneyden Şırnak illeriyle çevrilidir. Trafik numarası 56’dır.

İsminin Menşei

Siirt adının Sâmi dilinden geldiği öne sürülmektedir. Bâzı kaynaklarda bu adın Keldâni dilinde şehir anlamına gelen Keert (Kaa’rat) kelimesinden kaynaklandığı yazılıdır. Bu ad, isim kaynaklarında Esart, Sairt, Siirt, Siird gibi çeşitli şekillerde kullanılmıştır. Süryâniler şehre Se’erd (yöreyle ilgili söyleniş biçimiyle Sert) demişlerdir. On dokuzuncu asırda Sert, Seerd, Sart, Sairt olarak kullanılmış, günümüzde de Siirt şekliyle kabul edilmiştir.

Şimdiki Siirt, eski Siirt’in üstündeki sırtlarda kurulmuş olduğundan “Sırt” kelimesi mevkiyle kelime ilgisi bakımından daha uygun görülmektedir.

Târihi

Siirt’in bulunduğu bölge, Anadolu’da ilk siyâsî birliği kuran Hititlerin sınırları dışında kaldı. Bilâhare kısa bir müddet, Hititlerin eline geçti. M.Ö. 2000 senelerinde Sâmiler, Bâbil ve Asur imparatorlukları, bu topraklara hâkim oldular. Kısa bir müddet Hurri Mitanni Krallığının hâkimiyetinde kalan daha sonraUrartu Krallığına geçen bu topraklara, bir süre sonra yeniden Asurlular hâkim oldu. M.Ö. 7. asırda Medlerin, M.Ö. 6. asırda Perslerin hâkimiyeti altında kaldı. M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı İskender Persleri yenerek, Anadolu ve İran’ı Makedonya Devletine kattı. Makedonya Kralı İskender’in ölümüyle imparatorluk, İskender’in komutanları arasında taksim edilince, bu topraklar Selevkoslar Devletinin payına düştü.

Perslerin devamı olan Partlar, bu toprakları Selevkoslardan aldı. Partlara bağlı ve İran asıllı Ermeni isimli derebeyleri zaman zaman hâkimiyetlerini bu bölgeye kadar uzattılar.

M.S. 1 ve 2. asırda, Roma İmparatorluğu ile Partlar arasında, bu bölge için çatışmalar oldu ve Partlar bu bölge üzerindeki hâkimiyetlerini devam ettirdiler. M.S. 3. asırda Sâsâniler bölgeye hâkim oldular. M.S. 395 senesinde Roma İmparatorluğu ikiye bölününce, Anadolu-Doğu Roma (Bizans)nın payına düştü. Bizans, bu bölgeyi almak için Sâsânilerle harp ettiyse de, bölge Sâsânîlerin elinde kaldı. Yedinci asırda, hazret-i Ömer (radıyallahü anh) devrinde İslâm Orduları, İran’ı fethederek, İran (Sâsânî) İmparatorluğunu ortadan kaldırınca bu bölge İslâm Devletinin El-Cezire Eyâletine bağlandı. Daha sonra Siirt, Emevîler ve onların yerine, 750 senesinde geçen Abbâsîlerin hâkimiyetinde yaşadı. Abbâsî Devletinin zayıfladığı zaman Diyarbekir’de kurulan Âmidler bu bölgeye hâkim oldu. Abbâsîlere ismen tâbi olarak saltanat sürdüler.

M.S. 10 ve 11. asırlarda, Bizans orduları bu bölgeyi tekrar ele geçirmek için Müslümanlara taarruz ettiler. Müslümanlar arasındaki iç savaşı Bizanslılar fırsat bildiler. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra Siirt’i ellerinde bulunduran Âmid’deki Müslüman beyler, Selçuklulara tâbi oldu ve daha sonra, tamâmen Selçuklu Devletine katıldılar. Bu bölge Anadolu Selçuklularından çok, Büyük Selçuklu Devletinin ve ona bağlı Türk Atabeglerinin hâkîmiyetinde kaldı. Selçuklulara bağlı Artuklu Beyliği zamânında, bölgeye yerleştirilen Türkmen Aşiretleri, bölgenin Türkleşmesinde mühim rol oynadı.

Selçuklu Devletinin zayıflaması ve yıkılması ile bu bölge Moğollar ve onların yerini alan Türkleşmiş Moğollar (İlhanlılar)ın hâkimiyetine geçti.

1344’te İlhanlı Hakanlığı dağılınca, bölge, Türkleşmiş Moğol olan Celâyirlilerin hâkimiyeti altına girdi. Daha sonra birbirini tâkip eden Tîmûr, Karakoyunlular, Akkoyunlular ve Safevîler olmak üzere dört Türk devletinin eline geçti. Yavuz Sultan Selim Han, 1514 Çaldıran Zaferinden sonra, Siirt’i Osmanlı Devletine kattı.

Osmanlı Devletinde Siirt, Diyâr-ı Bekr Beylerbeyliğinin (Eyâletinin) 24 sancağından (vilâyetinden) birine merkez oldu. Tanzimattan sonra, Bitlis vilâyetine bağlandı. Onun 4 sancağından biri oldu.

Cumhûriyet Devrinde, sancaklara (mutasarrıflıklara) vilâyet (il) denince, Siirt il oldu. Cumhûriyet devrinde, demiryolu ve petrol Siirt’in kalkınmasında önemli rol oynadı.

Fizikî Yapı

Siirt il topraklarının % 77’si dağlardan ve % 23’ü platolardan meydana gelir. Ovalar, batı ve güneybatıda yer alır. En yüksek ve sarp yerler ise doğu ve kuzeydedir.

Dağlar, ovalar ve akarsuları: İlin kuzey ve doğu kısmını kaplayan dağlar, Güneydoğu Toroslarıdır. Bunlar Muş Güneyi Dağları ve Siirt Doğusu Dağları olarak ifâde edilir.

Başlıca dağları şunlardır: Yalnızca Dağı (Nar Tepe 2838 m), Şeyh Ömer Dağı (1409 m), Yassı Dağ (2280 m), Meydan Süleyman Tepe (2444 m), Doğruyol Dağı (2741 m), Kapılı Dağı (2631 m), Kuran Dağı (2350 m).

Siirt ilinde, plato ve yaylalar geniş bir yer kaplar. Akarsular boyunca uzanan vâdiler genişleyip, ova hâlini almıştır. BotanÇayı, Van’dan Siirt’e girer. Doğudan batıya akar. Siirt şehrinden geçerken güneye yönelir ve Dicle Nehrine katılır. Garzan ve Kızılsu Çayları ileBehrancı Deresi Dicle’nin küçük kollarıdır. Siirt ilinde önemli göller yoktur.

İklim ve Bitki Örtüsü

İklim: Siirt ilinde kara iklimi hüküm sürer. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı geçer. İlin kuzey ve doğusu kışın daha soğuk ve yazın daha serin olur. Senelik yağış ortalaması 757 mm’dir.

Bitki Örtüsü: Orman varlığı yönünden Siirt, memleketimizin en fakir illerinden biridir. Dağlık kısımların bâzı bölümlerinde, cılız çalı ve meşe topluluklarına rastlanır. İlin tabiî bitki örtüsü genelde bozkır bitkilerinden meydana gelir.

Ekonomi

Faal nüfûsun % 65’i tarım ve hayvancılıkla uğraşır.

Tarım: Tarla tarımı önemlidir. Başlıca tarım ürünleri, buğday, arpa, pirinç, nohut, mercimek, tütün ve soğandır.

Meyvecilik de oldukça ileridir. Türkiye’de yetişen narın beşte biri Siirt’te yetişir. Yaklaşık 8-10 bin tondur. Ayrıca ceviz, antepfıstığı, üzüm, zerdali ve bâdem bol miktarda yetişir.

Hayvancılık: Önemli bir geçim kaynağıdır. Siirt yaylaları hayvancılığa çok elverişlidir. Sığır, koyun, kıl keçisi, tiftik keçisi beslenir. Ayrıca arıcılık da yaygın olarak yapılır. Pervari balı Türkiye çapında meşhurdur.

Mâdenleri: Siirt tuz bakımından da çok zengindir. Kaynak olarak çıkan tuzlu suyun buharlaştırılması ile elde edilir. Çay, Şirvan, Melefan, Sadak, Serkol, Sulha, Ziriki ve Kozluk tuzlaları başlıca tuz çıkarılan yerlerdir. Senede 5 bin tona yakın tuz elde edilir. Bakır ve krom yatakları henüz işletilememektedir. İl sınırları içinde bulunan bâzı kuyulardan çıkarılan petrol, Batman’daki rafineride işlenir.

Sanâyi: İlde sanâyi gelişmemiştir. Başlıca sanâyi tesisleri arasında Siirt Yem Fabrikası, Un Fabrikası, Meyan Balı Fabrikası, tuğla ve kiremit fabrikaları ve teneke fabrikası yer alır. Ayrıca çok sayıda dokuma tezgâhlarında, tiftik ipliğiyle Siirt battaniyeleri dokunur. Eğlence köyünde, petrol sondajı esnâsında çıkan 80°C’lik sıcak su “jeotermal” imkânı henüz değerlendirilememiştir. Seracılıkta bu imkân kullanılabildiğinde verim çok artacaktır.

Ulaşım: Siirt’e kara ve demiryolu ile ulaşılır. Demiryolu hattı Diyarbakır’dan sonra, Siirt’in Kurtalan ilçesine uğrar. İl dâhilinde demiryolu uzunluğu 83 km’dir. Diyarbakır-Siirt-Bitlis karayolu Siirt’ten geçer. Elazığ-Bingöl-Muş yolu Bitlis’te 6 numaralı devlet yolu ile birleşir.

Siirt il sınırları içinde devlet yollarının uzunluğu 352 km, il yollarının uzunluğu 559 km’dir.

Nüfus ve Sosyal Hayat

Nüfus: 1990 sayımına göre toplam nüfus 243.435 olup, 110.139’u ilçe merkezinde, 133.296’sı köylerde yaşamaktadır. Yüzölçümü 5406 km2 olup, nüfus yoğunluğu 45’tir.

Örf ve âdetleri: Siirt bölgesinde, târih boyunca çeşitli milletler ve kültürler gelip geçmiştir. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra buraya hâkim olan Artuklular, göçebe Türkleri yerleştirerek bu bölgeyi Türkleştirmişlerdir. Diğer kültür ve milletlerin izleri kaybolmuş ve bölge Türk-İslâm kültürüyle yoğrulmuştur. Türk aşiretlerinin örf, âdet ve gelenekleri birçok yerde hâlen devam etmektedir.

Halk oyunları: Başlıca mahallî oyunlar Temirağa, Kartal Oyunu, Kara Kıştani, Govent, Girani, Botani, Mirani, Roşkani, Cacani ve Soro oyunlarıdır. Ayak tipi oyunlar hâkimdir.

Mahallî kıyâfet: Kadın giyiminde gençlerde peçe, yaşlılarda çarşaf, parlak renkli ipekli entariler, dağ köylerinde beyaz renkli elbiseler giyilir. Entariler yandan yırtmaçlı olup, önü bele tutturulup, önlük veya peştamel gibi kullanılır. Bâzı yerlerde beli ince, eteği bol büzgülü fistan, bunun üzerine pul işlemeli yelek ve bol şalvar giyilir. Ayaklara renkli yün çorap, çarık, iskarpin ve lastik ayakkabı giyilir.

Mahallî erkek giyimi “şal-şepik”tir: Tiftikten dokunan bol pantolon, kol ağızları yırtmaçlı yakasız cekettir.

Siirt’in şalı, battaniyesi, keçesi ve yün çorapları meşhurdur.

Mahallî yemekleri: Siirt köftesi, büryan, varak kek, aside, imcerket perde pilavı, ayranlı yarma, rayoşu meketip ve humbardır.

Eğitim: Okur-yazar nisbeti % 50’nin altında olup, okur-yazar oranı en düşük illler arasındadır. 347 ilkokul, 26 ortaokul ve 13 lise ve meslekî lise vardır. Diyarbakır Dicle Üniversitesine bağlı 2 yıllık Eğitim Enstitüsü açılmıştır.

El sanatlarından dokumacılık gelişmiştir. Dokumanın ham maddesi yün ve tiftiktir. Yün daha çok çorap örmede, keçe yapımında, tiftik ise battaniye, şal ve heybe dokumacılığında kullanılır. Tiftiğin iplik hâline getirilmesi kadınlarca, dokunması da erkeklerce yapılır. Battaniyelerde tabiî renkli tiftik kullanılmaktadır. Kök boyalarla boyanan iplerle yöreye has motiflerle dokunan Jirkan kilimi çok meşhurdur.

İlçeleri

Siirt’in biri merkez olmak üzere yedi ilçesi vardır.

Merkez: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 82.075 olup, 68.320’si ilçe merkezinde, 13.755’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 32 köyü vardır. İlçe toprakları orta yükseklikte, engebeli arâziden meydana gelmiştir. Kuzeyini Güneydoğu Torosların uzantıları engebelendirir. Başlıca akarsuları Botan Çayı ve Reşan Suyudur.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri üzüm, buğday, fıstık, meyan köküdür. Un, yem, süt fabrikaları başlıca sanâyi kuruluşlarıdır. İlçe merkezi, BotanÇayı ile Reşan Suyu arasındaki yedi tepenin eteklerinde kurulmuştur. Denizden yüksekliği 930 metredir. Bitlis-Şırnak karayolu ilçeden geçer. İlçe belediyesi 1876’da kurulmuştur.

Aydınlar: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 5203 olup, 2789’u ilçe merkezinde, 2414’ü köylerde yaşamaktadır. İlçe toprakları orta yükseklikte engebeli arâziden meydana gelir. Güneydoğu Torosların uzantıları topraklarını engebelendirir. Başlıca akarsuyu Botan Çayıdır. Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. İlçe merkezi tepelik bir alanda kurulmuştur. Eski ismi Tillo’dur. Merkez ilçeye bağlı bucakken, 16 Mayıs 1990’da 3644 sayılı kânunla ilçe oldu. Belediyesi 1958’de kurulmuştur. İl merkezine 9 km uzaklıktadır.

Baykan: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 27.387 olup, 5169’u ilçe merkezinde, 22.218’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 18, Dilektepe bucağına bağlı 9 köyü vardır. Yüzölçümü 594 km2 olup, nüfus yoğunluğu 46’dır. İlçe toprakları yüksek plato görünümündedir. Kuzeyinde Muş Güneyi Dağları, doğusunda ve kuzeydoğusunda Kavuşşahap Dağları yer alır. Plato, Bitlis Çayı ve kolları tarafından derin şekilde parçalanmıştır. Bitlis Çayı ve kollarının kenarlarındaki düzlüklerde tarım yapılır.

Ekonomisi tarıma ve hayvancılığa dayalıdır. Bağcılık gelişmiştir. Hayvancılık yaygın olarak yapılır. Yaylacılık metoduyla küçükbaş hayvan beslenir. İlçedeki Sulha Tuzlası tekel tarafından işletilmektedir. İlçe topraklarında bakır ve krom yatakları vardır. Ormancılık gelişmiştir. İlçe merkezi Bitlis Çayı Vâdisinde kurulmuştur. Bitlis-Diyarbakır karayolu ilçeden geçer. İl merkezine 47 km mesâfededir. 1938’de ilçe olan Baykan’ın belediyesi aynı sene kurulmuştur.

Eruh: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 28.726 olup, 5929’u ilçe merkezinde, 22.797’si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 31, Bağgöze bucağına bağlı 30 köyü vardır. İlçe toprakları dağlık ve engebeli bir arâziden meydana gelir. Kuzeyinde Yalnızca Dağı, güneyinde Küpeli Dağı ve Yassı Dağ yer alır. Başlıca önemli akarsuyu Dicle’dir. Dağlar, Dicle Nehrine karışan küçük akarsular tarafından parçalanmıştır.

Ekonomisi hayvancılığa dayalıdır. En çok koyun ve kıl keçisi beslenir. Hayvancılık, yaylacılık metoduyla yapılır. Hayvanlardan elde edilen yün, kıl ve tiftikten Siirt battaniyesi ve çadır dokunur. İklim şartları tarımı büyük ölçüde kısıtlamıştır. Başlıca tarım ürünleri üzüm, buğday, arpa ve soğan olup, ayrıca az miktarda fasulye ve nohut yetiştirilir. İlçe merkezi, Yassıdağ eteklerinde kurulmuştur. Siirt-Şırnak karayolu ilçeden geçer. İl merkezine 53 km mesâfededir. Çok eski bir târihe sâhiptir. Belediyesi 1926’da kurulmuştur.

Kurtalan: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 47.035 olup, 17.295’i ilçe merkezinde, 29.740’ı köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 16, Başlıca bucağına bağlı 11, Beşpınar bucağına bağlı 15, Yoncasu bucağına bağlı 26 köyü vardır. Yüzölçümü 1085 km2 olup, nüfus yoğunluğu 43’tür. İlçe toprakları orta yükseklikteki dalgalı düzlüklerden meydana gelir. Başlıca akarsuları Garzan Çayı, Bitlis Çayı ve Dicle Nehridir.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, mercimek ve üzüm olup, ayrıca az miktarda tütün, soğan, nohut, bâdem ve nar yetiştirilir. Hayvancılık önemli gelir kaynağıdır. İlçe topraklarındaki petrol yatakları işletilmektedir.

İlçe merkezi Batman-Siirt karayolu üzerinde yer alır. Denizden yüksekliği 675 metredir. Güneydoğu Anadolu’da demiryolunun son durağıdır. Eski ismi Garzan’dır. İl merkezine 32 km mesâfededir. Belediyesi 1945’te kurulmuştur.

Pervari: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 26.871 olup, 5178’i ilçe merkezinde, 21.693’ü köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 27, Doğanca bucağına bağlı 9 köyü vardır. Yüzölçümü 1459 km2 olup, nüfus yoğunluğu 18’dir. İlçe topraklarını, Güneydoğu Toraslar engebelendirir. Dağlar, akarsu vâdileriyle parçalanmıştır. Başlıca akarsuları Çatak Deresi, Bahçesaray Deresi, Hezil Çayıdır.

Ekonomisi hayvancılığa dayalıdır. Yaylacılık metoduyla en çok koyun, kıl keçisi ve Ankara keçisi beslenir. Bölgeye âit Ankara keçilerinin koyu tiftiğinden meşhur Siirt battaniyeleri dokunur. Arıcılık gelişmiş olup, yaygın biçimde yapılır. Balı ve otlu peyniri ülke çapında meşhurdur. Tarıma elverişli arazîde az miktarda soğan, nohut, buğday, üzüm, nar ve bâdem yetiştirilir.

İlçe merkezi, Yalnızca Dağı eteklerinde kurulmuştur. Eski ismi Bervade’dir. İl merkezine 90 km mesâfededir. Belediyesi 1927’den beri faaliyet göstermektedir.

Şirvan: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 26.138 olup, 5459’u ilçe merkezinde, 20.679’u köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 25, Cevizlik bucağına bağlı 5, Özpınar bucağına bağlı 17 köyü vardır. İlçe toprakları dağlık ve engebeli arâziden meydana gelmiştir. Kuzey ve kuzeydoğusunda Doğruyol Dağı, orta kesiminde Küran Dağı yer alır. Başlıca akarsuları Hizan Çayı ve Güzeldere Suyudur. Dağların yüksek kesimlerinde çayırlarla kaplı yaylalar yer alır.

Ekonomisi hayvancılığa dayalıdır. Yaylacılık metoduyla koyun, keçi ve bölgeye has Ankara keçisi beslenir. Dokumacılık yaygın olarak yapılır. Tarıma elverişli arazide buğday, nar, arpa ve üzüm yetiştirilir. Ayrıca az miktarda yerfıstığı, soğan ve baklagiller ekimi yapılır. İlçe topraklarında bakır-pirit yatakları bulunur.

İlçe merkezi, Bekneve Dağı eteklerinde kurulmuştur. Siirt-Pervari karayolu ilçeden geçer. İl merkezine 25 km mesâfededir. Denizden yüksekliği 130 metredir. Eski ismi Küfre’dir. Gelişmemiş küçük bir yerleşim merkezidir. İlçe belediyesi 1868’den beri faaliyetini sürdürmektedir.

Târihi Eserler ve Turistik Yerleri

Siirt’in tabiî güzellikleri, mağaraları, şifalı kaplıcaları ve târihi eserleri boldur. Başlıca târihi eserleri şunlardır:

Ulu Câmi: Türkiye’nin en eski câmilerinden birisidir. Yapılış târihi bilinmemektedir. 1129’da Selçuklu Muğiseddin Mahmûd 1260’ta Atabeg el-Mücahid İshak tarafından tâmir ettirilmiştir. En son 1969’da tâmir gören câmi tek minârelidir. Cevizden yapılmış ve bir sanat şâheseri olan minberi Ankara Etnoğrafya Müzesindedir.

Çarşı (Asakir) Câmii: Artukoğullarından Melik SalihNasireddîn tarafından yaptırılmıştır.

Cumhûriyet Câmii: Yapım târihi kesin olarak bilinmeyen câmi 1928’de tâmir edilmiştir. Eski ismi Hıdır-il-Ahdar’dı. Tâmirden sonraCumhûriyet Câmii ismini aldı. Rivâyete göre Îsâ aleyhisselâmın havârilerinden Yehova’nın kabri bu câminin yanındadır.

Veysel Karânî Makamı: Bu türbe, Tâbiinden Veysel Karânî hazretlerinin 6 yerde bulunan makamlarından biridir. Anadolu’ya hiç gelmemiştir.

İsmâil Fakirullah Türbesi: Aydınlar (Tillo) ilçesindedir. 1764’te yaptırılmıştır. Mârifetnâme isimli eserin sâhibi, büyük âlim Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretleri, türbeyi üstâdı adına yaptırmıştır. Kendi türbeleri de hocasının yakınındadır. Her sene 21 Mart ve 23 Eylül günleri güneş ışınları 40x40 cm’lik bir pencereden girip türbe kulesinde bulunan bir prizmadan geçerek sandukanın baş tarafını aydınlatır.

Erzen Şehri Harâbeleri: Kurtalan yakınlarındadır. Eski devirlere âit bir şehrin kalıntıları vardır.

Botan Mağara Şehri: Botan Çayı ve barajının karşı yakasında yüksekçe bir yerde küçük bir mağara şehridir.

Kavvam Hamamı: Selçuklu vezirlerinden Sarmakoğlu Kavvam tarafından 1095 senesinde yaptırılmıştır. Taş oymacılığı çok güzeldir.

Derzin Kalesi: Baykan ilçe merkezinin 8 km doğusunda Derzin küyü yakınında, sarp bir tepenin üzerindedir. Gözetleme kuleleri bugün bile eski durumundan bir şey kaybetmemiştir. Şahkuli Bey Kalesi olarak da bilinir. Osmanlılar devrinde Şahkulu adlı âsînin bu kaleye sığındığından bu isimle tanındığı rivâyet edilmektedir.

Kormaz Kalesi: Şirvan ilçesinin Kerimes köyündedir. Bizans dönemine âit olduğu tahmin edilmektedir. Kale daha ziyâde şato tipindedir.

İrun Kalesi: Şirvan ilçesinin 40 km kuzeyinde kapalı ve sarp dağların zirvesindedir. Bulunduğu dağın eteğinden geçen nehirle ve bir yeraltı tüneliyle irtibatı vardır.

Kiver Kalesi: Eruh ilçesinin güneyinde Kiver Dağı yamacındadır. Günümüze bâzı kalıntıları ulaşabilmiştir.

Mesire yerleri: Siirt ili, tabiî güzellikler açısından Güneydoğu Anadolu’nun en zengin ilidir. Fakat, mesire yeri olmaya elverişli yerlerle, mağaralar, ulaşım güçlüğü ve tesis olmaması yüzünden yeterince değerlendirilememektedir. Mesire yeri olarak, daha çok dere kıyılarındaki ağaçlı yeşil alanlar kullanılır. İl topraklarında çok sayıda mağara vardır. Toprağın kalkerli olması mağaraların teşekkülüne sebep olmuştur. Mağaraların çoğunda binlerce sene önce insan yaşadığı anlaşılmıştır.

İçmeler ve kaplıcaları: Siirt topraklarında çok sayıda kaplıca içme vardır. Bunların bir bölümünde, konaklama tesisi olmadığından ve ulaşım güçlüğü yüzünden yeteri kadar faydalanılamamaktadır. Başlıca kaplıcaları şunlardır:

Sağlarca (Billoris) Kaplıcası: Siirt’e 17 km mesâfede Botan Çayı kenarında Sağlarca köyündedir. Tesisleri mevcut olan kaplıca suyu banyo olarak, romatizma, nefrit, çocuk felci, deri hastalıkları, kronik iltihaplı üst teneffüs yolları hastalıklarına tavsiye edilir.

Lif Kaplıcası: Kışlacık köyü yakınındadır. Suyu Sağlarca Kaplıcasına benzer ve aynı şifâ özelliklerine sâhiptir. Yeterli konaklama tesisi yoktur.

Sonraki
Sonraki Konu:
İbn-i Hatime

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Popüler Sayfalar: