"Başaracağınıza inanın. Buna sıkı bir şekilde inanırsanız başarının gelmesi için gereken neyse onu yapacaksınız."
Dale Carnegie
İnançlarınızın hem enerjinizin, hem de kaderinizin jeneratörü olduğu açıktır. İnanç başarıyı belirleyen en önemli etkendir. En çok zarar veren kavramlar kuşku ve kısıtlamadır. Kuşkunun bilincinizi nasıl etkileyeceğini düşünün: Beyniniz yalnızca algıladığı bir şeyin tamamen gerçek olduğuna kolayca ikna olabilir. Öyleyse eğer başaracağınızdan kuşku duyarsanız, önce bunu bilincinizde yaratırsınız, bilinciniz de ardından gerçeğinizi yaratır.
Eğer Evrenin güçlerinin arzuladığınızı başarmanızda yardım etmesini istiyorsanız, Evrensel Yasalara göre yaşamayı seçmelisiniz. İstediğiniz kadar plan yapabilir, gerekli bütün eylemleri gerçekleştirebilirsiniz, ancak zihninizde bir engel, hatta tek bir kuşku bile varsa, dünyanın size yanıt vermesini sağlayamazsınız. Eğer enerjiniz korku ve sınırlama ile doluysa, akışla kavga içinde olursunuz, sürekli akıntıya karşı mücadele edersiniz.
Başarıya giden gerçek yol, güçlü ve iyimser inançlar seçmekten geçer. Yaradılış bilinciyle ilgili her şey inançlarınızda şekillenir. İnançlarınız kişisel enerjinizi yaratan günlük düşüncelerin kaynağıdır. Sağlıklı bir kavrayış iyimser sonuçlar yaratır, sağlıksız kavrama ise kaçınılmaz olarak mutsuz sonuçlara yol açacak zararlı bir yayın yaratır.
Bu gerçek hiçbir ;zaman 'değişmez. İnançlarınız evrensel makinenin yakıtıdır, kendinizi oluşturma maki-nenizdir. Eğer sınırlayıcı varsayımlara takılırsanız, sınırlı bir bilinç yansıtırsınız ve kısıtlamaları kendinize çekersin. Ancak sınırlandırılmamış inançlar sınırsız sonuçlar yaratır ve hayatınız Evrenin bereketine açılır.
Birden ortaya çıkıveren olumsuzlukları engellemek
Zihninizi bir bilgisayar gibi düşünün. Bir kelime ya da cümle yazıp arama düğmesine bastığınızda bir yanıt listesi alırsınız. Zihinsel süreciniz de aynı bu şekilde çalışır. Belirli bir kelime ya da imge seçtiğinizde, zihniniz en yaygın olarak verdiğiniz yanıtı arayacaktır.
Mesela, iş kelimesini düşündüğünüzde ilk aklınıza gelen şey, kelimenin sizde uyandırdığı ilk duygu nedir? Sonra para kelimesini düşünün. Zihniniz yanıt aradığında, ne buluyorsunuz? Birçok insan parayı düşününce yoksunluk, korku ve rahatsızlık duygularıyla karşılaşır. Peki ya siz? Şimdi amacınızı düşünün. Zihninizi araştırdığınızda ne buluyorsunuz? Bulduğunuz şey olumlu mu, olumsuz mu? Size heyecan duygusu mu, yoksa üzüntü ve korku mu veriyor? En son olarak kendinizi düşünün ve aldığınız yanıtları not edin.
Eğer herhangi bir olumsuz yanıt alıyorsanız, araştırmayı tekrarlamaksınız.
Düşünceleriniz de Internet'te birdenbire açılıveren pencereler gibidir. Siz bir işe dalmışken kafanızda aniden hoş olmayan bir varsayım beliriverir. Bu varsayım bazen gelip geçici bir düşüncedir, ama genellikle üstün gelen olumsuzluktur. Zihninizin bütün ekranını doldurur ve ondan uzaklaşmanız için hiçbir açık kapı bırakmaz.
Bu olduğunda, bütün makineyi kapayıp yeniden başlatmaktan başka seçeneğiniz yoktur. Yeni bir düşünceyle baştan başlamalı ve birdenbire ortaya çıkacak zararlı düşünceleri engellemeye kararlı olmalısınız. Aslında, kendinize ait bir savunma yaratabilirsiniz. Ben böyle yaptım ve her türlü durumda kullandığım bu yöntemi müşterilerime öğrettim.