Sivrisinek, deriye en yakın damarın olduğu bölgeyi tesbit ettikten sonra ağzında bulunan iğnesi sayesinde kanı emer. Yeterince kan depoladktan sonra gider. Kafasının üstündeki antenleri tesbit yapmasını sağlar. Ayrıca bu antenleri iletişim kurmak içinde kullanır.

Sivrisinek iğnesini derimize batırdığında vücudumuza antikoagülan enzimleri içeren tükürük enjekte eder. Bu salgı, dokuları uyuşturduğu gibi kanın pıhtılaşmasınıda engeller. Vücut bu salgıya karşı antikor üretir. Antikorların salgıları yok etmesi sırasında çok tatlı kaşıntı ve hafif şişlik meydana gelir. Sivrisineğin bizi soktuğunu hissetmemizin sebebi dokularımızın uyuşuyor olmasıdır.

Dişi sivrisinekler yalnızca insan ve hayvan kanını emer. Çünkü kuluçlaya yatmasında kan gereklidir. Fakat erkek sivrisinekler bitki ve meyvelerin sularını emerek yaşamlarını sürdürebilirler. Özellikle sabahları erken saatlerde ve akşam saatlerind faaliyet gösterirler.

Sivrisinek sokmasına karşın birçok krem ve sprey geliştirilmiştir. Bunları kullanarak sivrisinek sokmalarını önleyebilir ya da sivrisinek soktuysa yaranın kısa sürede geçmesini sağlayabiliriz.