Sözcükler yapı bakımından basit, birleşik ya da türemiş olarak sınıflandırılırlar:
1. Basit sözcük: Yalnızca çekim eki alan, kök durumundaki sözcüktür. Örneğin; dünyanın, sözümüz, denizler, bütün, gök, selden...vb.
2. Birleşik sözcük: Birden çok sözcüğün birleşip kaynaşmasıyla oluşmuş, birleşen sözcüklerden en az birinin gerçek anlamını yitirdiği sözcüklerdir. Örneğin; Çankaya, yeryüzü, yurtsever, biçerdöver, onbaşı, ilkbahar, dedikodu ...vb.
1. Ad (isim), 2. Ön ad (sıfat), 3. Adıl (zamir), 4. Eylem (fiil), 5. Belirteç (zarf), 6. İlgeç (edat), 7. Bağlaç, 8. Ünlem.
Sözcükler anlamlarına göre üçe ayrılır:
1. Eş Anlamlı (Anlamdaş) Sözcükler
Söylenişleri farklı; ancak anlamları aynı olan sözcüklerdir. Örneğin; ak-beyaz, kara-siyah, uzak-ırak, kırmızı-al, el-yabancı ...vb.
Anlamdaş sözcükler arasındaki anlam eşitliği mutlak bir eşitlik anlamına gelmez. Eş anlamlı sözcüklerde az da olsa anlam farklılıkları olabilir. Örneğin; küsmek, gücenmek, darılmak, kırılmak sözcükleri eş anlamlı gibi görünseler de, aralarında anlam açısından farklılıklar vardır; bu nedenle yakın anlamlı sözcüklerdir.
2. Karşıt (Zıt) Anlamlı Sözcükler
Anlam olarak birbirinin karşıtı özellik taşıyan sözcüklerdir. Örneğin; ak-kara, iyi-kötü, güzel-çirkin, çalışkan-tembel, alt-üst ...vb.
3. Eş Sesli (Sesteş) Sözcükler
Sesleri aynı olmasına karşın anlamları farklı olan sözcüklerdir. Örneğin; kara-kara, gül-gül, yüz-yüz, dolu-dolu, artık-artık...vb.
Elini yüzünü yıkamadan önce balkona çıkıp hava aldı.
Elin adamına karşı ne diyecekti?
Bizim eller kırçıllıdır aşılmaz.
(Karacaoğlan)
Tümcelerde kullanılan "el" sözcüklerinin anlam açısından farklı oldukları; fakat yazılış olarak aynı oldukları görülmektedir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.