tasavvufta, Ebû Hafs Ömer bin Muhammed Şihâbüddîn Sühreverdî ve talebelerinin tâkip ettikleri yol, tarîkat.
1145 (H.539) senesinde İran’ın Sühreverdî bölgesinde doğan Şihâbüddîn Sühreverdî, Ebü’n-Necîb Sühreverdî’nin ilim meclislerinde yetişti. Avârifü’l-Meârif adlı eserinde tasavvufun hakikatlerini açıkladı.
1234 (H.632) senesinde Bağdat’ta vefât etti. Hazret-i Ali vâsıtasıyla Peygamber efendimize ulaşan Sühreverdiyye yolunun Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinden sonraki silsilesi şöyledir: Cüneyd-i Bağdâdî, Ebû Ali Rodbârî, Ebû Ali Kâtib Hüseyin, Ebû Osman Mağribî, Ebü’l-Kâsım Gürgânî, Ebû Bekr Nessâc, Ahmed Gazâlî, Ziyâüddîn Ebü’n-Necîb, Abdülkâhir Sühreverdî, Şihâbüddîn Sühreverdî.
Sühreverdiyye yolunda zikr-i cehrî (Allahü teâlânın adını sesli anmak) vardır. Zikr-i cehrî, hazret-i Ali’den oniki imâm vâsıtasıyla gelmiştir. Bunların sekizincisi olan İmâm-ı Ali Rızâ’dan Ma’rûf-ı Kerhî almış ondan da Sırrı Sekatî ondan da Cüneyd-i Bağdâdî almıştır. Cüneyd-i Bağdâdî’den sonra kollara ayrılmış ve talebelerinden Ebû Ali Rodbârî yolundan, Kübreviyye, Edhemiyye, Çeştiyye, Bedeviyye ve Sühreverdiyye yolları hâsıl oldu.
Bu yolun esasları; bütün diğer tarîkatlarda olduğu gibi nefsin isteklerine karşı durmak, Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uymak, insanlara hizmet etmektir.
Sühreverdiyye yolunun kurucusu olan Şihâbüddîn Sühreverdî hazretleri oğluna nasihat ederek buyurdu ki: “Ey Oğul! Bu fânî dünyânın zînetine, süsüne aldanıp gururlanma. Bir kimse dünyâya meylederse, helâk olur. Âhiret yolculuğuna hazır ol. Fırsat elindeyken Allahü teâlâdan başkasına gönül bağlama. Bir gün gelir pişmanlığın da fayda vermez.”
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.