Alm. Verpflichtun (f), Versprechen (n), Zusage (f), Fr. Engagement (m), Entreprise (f), İng. Engagement, obligation, contract. Üstüne, üzerine alma, bir işi yapacağına dâir söz verme, bir işi yapmak için resmî şekilde sözleşme, borç altına girme, vaad etme. İnsanlar verdikleri sözleri, taahhütlerini yerine getirdikleri ölçüde faziletli, ahlâklı, güvenilir olarak kabul edilmişlerdir. Türkler taahhütlerini mutlaka yerine getirmekle tanınmışlardır. Hele İslâmiyeti kabul ettikten sonra bu, Türklerin karakterlerinin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Bu hususta târihçiler şunları demektedir:
“Türk için sadâkat, bir görevdir. Sadâkati olmayan görevine ihânet etmiş sayılır. Fakat vefâsızlık, taahhüdünü yerine getirmeme, sadâkatsızlıktan çok ağırdır. Türk için vefâsız, sözünde durmayan adam, en aşağı insandır.” “Türkler, taahhütlerine dindarca bir sadâkat gösterirler.” (Comte de Bonneaual)
“Türkler, yeminlerine ve taahhütlerine son derece sâdıktırlar.” (d’Ohsson)
Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem, hadîs-i şerîfte; “Münâfıkın alâmetleri üçtür: Söz söylerken yalan söyler. Vâd ettiği vakit sözünde durmaz. Kendisine bir şey emânet edildiği zaman hıyânet eder.” buyurmuştur. İslâm dîni taahhütlerin yerine getirilmesini emretmektedir.
Hukukta taahhüt: Kendi nam ve hesâbına bir gerçek veya tüzel kişiye karşı, sözleşmeli veya sözleşmesiz bir işin yapılması veya bir şeyin teslimini söz verme, yüklenme. Yazılı olarak yapılan taahhüte, taahhütnâme adı verilir.
Taahhüt işlemi, tasarrufa yönelik değil, borçlandırıcı bir muâmeledir. Mal; varlığın aktifine dokunmaz, pasifi fazlalaşır. Yük mülkiyet karşı tarafa geçemez. Ancak, mülkiyeti karşı tarafa geçirme borcu doğar. Eğer bu borç yerine getirilmezse, karşı taraftan uğranılan zarar, sözleşilen meblağ istenebilir. Noterde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi bir taahhüt işlemidir. Buna dayanılarak mülkiyetin geçmesi için mahkemeye dâvâ açabilir. Taahhüt altına girene müteahhit denir. İslâm hukûkunda da taahhüt işlemi, tasarrufî değil, borçlandırıcı bir işlemdir. Taahhüt eden, taahhüdünden vazgeçebilir. Ama taahhütleri yerine getirmek gelenek hâlindedir.
Taahhütleri yerine getirme, devletlerarası bir hukuk kuralıdır. (Bkz. Ahde Vefâ)
Taahhüt seneti: Kontrat.
Tahahütlü mektup: Her hangi bir yanlışlık veya kaybolma ihtimâlinin önlenerek, mektubun gideceği yere emniyetle gitmesinin sağlanması. İki çeşit taahhütlü mektup vardır: a) Taahhütlü: Bunda ayrıca bir fiş doldurulmaz. b) İâdeli taahhütlü: Ayrıca bir fiş doldurulur. Doldurulan bu fiş alıcı tarafından imzalandıktan sonra, gönderene geri gelir. İâdeli taahhütlü posta ücreti daha pahalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.