Alm. Sarg (m), Fr. Cercueil (m), bière (f), İng. Coffin, bier. Meyyitin, ölünün taşınmasına veya kabire konulmasına yarayan âlet, sandık. Tâbut, cenâzenin taşınmasını kolaylaştıran bir vâsıtadır. Bir sandık şeklinde olup, uzunluğu ve genişliği bir insanın sığabileceği büyüklüktedir. Baş taraftan ayağa doğru daralmaktadır. Çeşitli şekillerde tâbutlar yapılmaktadır.
Dînimiz, ölünün mezara çivisiz, geçmeli tahtadan yapılmış, sâde, zînet ve süslü olmayan tâbutla gömülmesine izin vermiştir. Hattâ kadınların, tâbutla gömülmesi çok iyidir.
Dînimizde ilk tâbut, Peygamber efendimizin hanımı Zeyneb vâlidemiz için yapıldı. Ömer radıyallahü anh, cenâzeye mahremlerinden, nikâh düşmeyen erkek akrabâlarından başkasının gitmesine izin vermemiş, Eshâb-ı kirâm da bundan üzülmüştü. Esmâ binti Umeys; “Habeşistan’da tâbut gördüm. Cenâzeyi örtüyor.” dedi. Bunun anlattığı şekilde tâbut yapılıp, bütün Eshâbla birlikte gidilerek defnedildi.
Kabir toprağı çürük, nemliyse, erkeğin, lâhdin veya doğruca kabrin içine tâbutla konulmasına dînimiz izin vermiştir. Toprak kuru ve sağlam ise tâbutla gömülmeyebilir. Tâbutla gömülünce, tâbut içine biraz toprak konur. Kadınları, her zaman tâbutla gömmek daha iyidir, çok faziletlidir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.