câmiye veya mescide girince kılınan nâfile namaz. Tahiyyet-ül mescit “mescide tâzim (hürmet, saygı)” demek ise de aslında mescidin sâhibine, yâni Allahü teâlâya tâzim etmek demektir. Allahü teâlâya tâzimden maksat, O’na yakın olmaktır.
Tahıyyet-ül-mescit namazı sünnettir. Câmiye girince, oturmadan kılınması iyidir, evlâdır. Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem; “Biriniz mescide girdiği vakit iki rekat namaz kılmadıkça oturmasın.” buyurdu. Câmiye girince, tahiyyet-ül-mescit namazı kılmadan oturulmuşsa, kalkıp yine kılınabilir. Bu namazı iki rekat kılmak evlâdır. Dört rekat de kılınabilir. Niyette tahiyyet-ül-mescit denilmese de câmiye girince kılınan farz, sünnet ve nâfile her namaz tahiyyet-ül-mescit namazı yerine geçer. Aynı sevâba kavuşur. Aynı camiye, aynı günde birden fazla girip çıkılsa da günde bir tahiyyet-ül-mescit namazı kılmak kâfîdir. İlk girişte veya son girişte kılınabilir. Mescide girerken salavât-ı şerîfe okuduktan sonra “Allahümmefteh ebvâbe rahmetike: Allahım! Rahmetinin kapılarını aç” demek ve çıkarken; “Allahümme innî es’elüke min fadlike: Allahım! Senin keremini dilerim.” demek mendupdur, iyidir.
Namaz kılmak haram olan vakitlerde tahiyyet-ül-mescit namazı kılınmaz. Bu vakitlerde câmiye giren kimsenin; “Sübhânellahi vel-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vellâhü ekber” demesi müstehabdır, iyi görülmüştür. Bu sûretle mescidin hakkı yerine getirilmiş olur.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.