Alm. Freilassung, Enflassung (f), Fr. Mise en liberté (f), İng. Setting free, release, letting out. Boşaltma, salıverme, çıkarma, serbest bırakma. Cezâ hukûkuna göre tevkif edilen sanığın (tutuklunun) kefâlet veya teminat karşılığı veya herhangi bir karşılık beklenmeden salıverilmesi. Devletin şahsiyetine karşı suç işleyenler ve mükerrirler (birden çok suç işleyenler) bu müsâadeden faydalanamazlar.
Kefâlet, para, devlet hisseleri ve tahvilleri tevdii sûretiyle olabileceği gibi tanınmış ve mûteber kişilerin mâlî kefâlet vermesiyle de olabilir. Kefâlet miktarı ve cinsini hâkim tâyin eder. Sanık kaçarsa bu teminat yanar, yâni hazineye gelir kaydedilir (CMUK 117-122).
Milletlerarası hukûka göreyse: Harp esnâsında hasta ve yaralıların, muhârebe alanından gerideki bölgelere taşınmasına âit, çeşitli sağlık ve taşıma işlerinin bütünü.
Tahliye günü: Bir ticâret gemisinin veya bir gayri menkulün boşaltılması için verilen gün.
Tahliye taahhütü: Kirâcının kirâladığı gayrimenkûlü, aktin bitiminde veya belli bir müddet sonra tahliye edeceğine dâir, kirâlayana verdiği söz veya yazılı belge.
Tahliye musluğu: Bir şebeke veya cihazın içindeki sıvıyı veya fazlasını boşaltmaya yarayan musluk veya otomatik âlet.
Tahliye dâvâsı: Bir gayrimenkûlün veya bir geminin haksız işgâline son verilmesi için açılan dâvâdır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.