Ramazân-ı şerîfte, her gece yatsının farzından ve son sünnetinden sonra erkeklerin ve kadınların, Peygamberimizin sünneti olarak kıldıkları yirmi rekatlık namaz. Her dört rekatında bir terviha (dinlenme) yapıldığı için, bu namazın hepsine “terâvih” denilmiştir. Erkeklerin ve kadınların, yirmi rekat terâvih kılması sünnet-i müekkededir (Bkz. Sünnet). Peygamberimizin devamlı yaptığı nâfile ibâdetlerdendir.
Terâvih namazı Peygamber efendimizin zamanında birkaç gece, sekiz rekat, cemaatle kılınmış, bir özründen dolayı devam edilememiştir. Yalnız olarak yirmi rekat kılmıştır. Sünnet olduğu buradan anlaşıldı. Hazret-i Ömer, hazret-i Osman, hazret-i Ali ve zamanlarındaki Eshâb-ı kirâmın hepsi, cemâatle yirmi rekat kıldılar. Terâvih namazı sünnet-i hüdâ sayılıp, İslâm dîninin şiârıdır. Müslümanların bu halîfelere ve Eshâb-ı kirâmın icmâına (sözbirliğine) uymaları, hadîs-i şerîfle emrolunmuştur. Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem:
“Ey Müslümanlar! Muhakkak ki, Allahü teâlâ Ramazan ayında hergün oruç tutulmasını emreyledi. Gecelerini ihyâ ve terâvihle geçirmeyi de ben sünnet eyledim. Böylece orucun farz olduğunu ve gece ibâdet etmenin sünnet olduğunu tasdik edip, sevabını umarak bunları yapan mağfiret olunup (bağışlanıp) anasından doğduğu gün gibi, günahlardan temiz olur.” buyurdu.
Terâvih, yatsının son sünnetinden sonra ve vitirden önce kılınır. Bir kimse, yatsıyı kılmadan önce terâvihi kılamaz. Vitirden sonra da kılınabilir. Sabah namazına kadar kılınabilir. Fecir doğunca kılınamaz. Kazâ da edilmez. Çünkü, terâvih kuvvetli sünnetse de, akşam ve yatsı son sünnetleri kadar kuvvetli değildir. Bu sünnetlerse kazâ edilmez. Yalnız farz namazlarla vitrin kazâsı lâzımdır. Terâvihi cemaatle kılmak, sünnet-i kifâyedir. Yâni câmide cemâatle kılındıkta, başkaları evde yalnız kılabilir, günah olmaz. Fakat, câmideki cemâat sevâbından mahrum kalır. Evde, bir veya birkaç kişiyle, cemâatle kılarsa, yalnız kılmaktan yirmi yedi kat fazla sevap kazanır.
Her iki rekatta bir selâm verilip, hemen sonraki rekate kalkılır. Yahut dört rekatta bir selâm verilir. Terâvih namazı ikişer rekat olarak kılınırsa, kılınış şekli sabah namazının sünneti, dörder rekat olarak kılınırsa, Yatsı namazının ilk dört rekat sünnetinin kılınışı gibidir. Her dört rekat arasında, dört rekat kılacak zaman kadar oturup, salevat veya tesbih yâhut Kur’ân-ı kerîm okurlar veya sessiz otururlar. İki rekatte bir selâm vermek ve her iftitah tekbirinde niyyet etmek daha iyidir.
Yatsıyı cemâatle kılmayanlar, terâvihi cemâatle kılamazlar. Yatsıyı cemâatle kılmayan bir kimse, farzı yalnız kılıp, sonra terâvihi kılan cemaate katılabilir. Terâvih tamam olduktan sonra, ancak Ramazân-ı şerîfte vitir namazı cemâatla kılınır. Başka zamanlarda cemaatle kılınmaz.
Ramazân-ı şerîfte, her gece terâvihte bir cüz okuyarak Kur’ân-ı kerîmi hatim yapmak da çok sevaptır (Bkz. Hatim Okumak). Terâvihte hatim yapılmazsa, Fil sûresinden Kur’ân-ı kerîmin sonuna kadar on sûreden, her rekatta bir sûre okunur. Tamâmında bir daha okuyarak kılmak daha iyidir. Terâvihe başlamadan önce, yatsının son sünnetini kıldıktan sonra, tesbih, tehlil ve tekbir okumak, terâvihin her dört rekatında bir oturup istirahat etmek müstehaptır. Terâvihin sonunda, bildirilen miktar kadar oturduktan sonra, vitir namazına kalkmadan, imâm cemâata dönüp duâ eder, cemâat âmin der. Bu esnâda okunacak salevatlar, tesbihler ve duâlar, fıkıh (ilmihal) kitaplarında yazılıdır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.