Alm. Tonkrug (m), Fr. Alcarazas (m), Cruche (f), İng. Pitcher, earthenware jug. Kil cinsi topraktan meydana gelen balçık çamurdan yapılan, geniş gövdeli, dar ağızlı, kulplu su kabı. Testi; Farsça “Desti” kelimesinden dilimize geçmiştir. Elde taşınan mânâsına gelmektedir. Testiler emzikli veya emziksiz olarak yapılmaktadır.
Çok eski zamanlardan beri testi yapımı devam etmektedir. Yapılan bütün târihî kazılarda çeşitli tipte testi örneklerine rastlanmaktadır. En iyi ve en güzel testilerin Osmanlılar zamânında İstanbul’da yapıldığını Evliya Çelebi, Seyahatnâme’sinde anlatmaktadır. Bilhassa Eyüpsultan’da Eyüp çamurundan yapılan toprak testilerinden uzun uzun bahsetmektedir. Bu testilerin içinde suların güzel bir koku aldıkları da anlatılır.
Kağıthâne sırtlarından çıkarılan bir cins topraktan yapılan testiler de aynı özelliğe sâhiptir. Beykoz-Göksu civârında yapılan testiler de kırmızı renkleriyle çok ünlüdür. Bunların bir kısmının üzerleri sırlanır, güzel motiflerle süslenirdi.
Anadolu’nun birçok yerinde testicilik bir sanat hâline gelmiştir. Menemen, Gümüşhane, Ayaş, Bayburt, Eğirdir’de çok eski testi pişirme fırınlarına rastlanması Anadolu testicilik sanatının varlığını ortaya koymaktadır. Eski Anadolu evlerinin kuytu yerlerinde suların daha serin kalması için testilik ismi verilen rafların bulunması da bunun apaçık misâlidir. Bilhassa Çanakkale, testicilik ve diğer toprak eserleriyle dünyâca ünlüdür.
Testi; çamur çukuru kuyusunda dinlendirilmiş killi çamurlardan yapılmaktadır. Bu şekilde dinlenen çamurlar; çömlekçi devvâresi ismi verilen, çarkla dönen bir tabla üzerine konur. Dönen tabla üzerinde çamura istenilen şekil verilir. Testinin yapımı, aşağı ve yukarı çekimi büyük bir el ustalığı ister. Bu sırada testi çamuruna istenilen şekil verilir. Testiler elle şekillendirilirken, ustanın boyun gövde ve ağız kısımlarına özel dikkat göstermesi gerekir. İstenilen şekli alan testinin dibi ince ve sağlam bir iple yavaşça kesilerek, dönen tabla üzerinden alınır. Testiler henüz kurumadan, taşımaya yarayan kulplarıyla emzik kısmı yapıştırılır ve kurumaya terk edilir. Türk testileri genelde tek kulplu ve emzikli olmaktadır.
Normal güneş sıcaklığında kuruyan testiler; fırınlarda ve ocaklarda şöyle pişirilir:
Fırında veya ocakların alt kısmına sıra hâlinde küçük aralıklarla odunlar dizilir. Bu odunların üzerine de testiler düzgün bir şekilde sıralanır. Daha sonra en alt sırada bulunan odunlar tutuşturulur. Ateşin harâreti normal hızda tutulur. Kırk beş dakika sonra testiler pişmeye başlar. Testiler kızıl veya saman rengini almaya başlayınca, ateşin yanma şiddeti azaltılarak söndürülür.
Bu şekilde pişirilen testi yığınları soğumaya bırakılır. Birgün sonra da yavaş yavaş alınarak bir tarafa yığılır. Günümüzde modern ızgaralı testi pişirme fırınları yapılarak, pişirme işi daha da kolaylaşmıştır.
Testiler, düşük dereceli ateşte piştikleri için gözenekli olurlar. Bu sebeple içlerinde bulunan suları hafif sızdırarak terleme olayını gerçekleştirir ve içlerindeki suyun uzun süre serin kalmasını sağlarlar.
Testiler boylarına ve içlerinde bulunan maddelere göre isimler alırlar: Moloz, yoz budak, boduk, bardak ve testi isimleri boylarına göredir. Bal testisi, pekmez testisi, su testisi, yoğurt testisi vs. gibi isimler de içinde bulunan maddelerden dolayı verilmiştir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.