Dünya yüzeyinin, bitkilerin yetiştiği en üst katmanı. Ilıman bölgelerde toprak kalınlığı genellikle 15 ile 25 cm arasında değişir. Bunun altındaysa, genellikle renk ve doku bakımından farklı bir toprak altı katmanı yer alır. Toprak altı katmanın altındaysa kayaç katmanı uzanır.
Topraklar inceliklerine göre, kumlu toprak, killi toprak ve milli toprak olarak üç sınıfa ayrılır. Kumlu topraklar büyük tanecikler içerir; çakıllı toprakların içerdiği parçacıklar daha da büyüktür. Kumlar ve çakıllar rüzgârda ve güneşte çabucak kurur. Killi topraklar çok küçük taneciklerden oluşur, ıslaklıklarını ya da nemlerini uzun süre korur; bu yüzden genellikle ağır ve yapışkandır, kuruduğunda da son derece sert bir yapı kazanır. Çok zengin topraklar olan milli topraklar, kum, kil ve çürümüş bitki artıklarının bir karışımıdır. Topraklar, mineral kırıntıları, ölü bitki artıklarıyla daha önce yaşamış olan canlıların kalıntıları ve hâlen yaşamakta olan canlıların bulunduğu topraklar olmak üzere üç bölümden oluşur. Mineral kırıntıları, yağmur, don, güneş ve rüzgârın etkisiyle kayaçlardan kopan taneciklerden oluşur. Ölü bitki ve hayvan kalıntıları son derece önemlidir; çünkü toprakla bir kum yığını arasındaki fark buradan kaynaklanır.
Bitkiler canlıyken enerjilerini güneş ışığından sağlar ve bu enerjiyi şeker, nişasta, selüloz gibi çeşitli maddeler hâlinde dokularında depolar. Öldükleri zaman bu enerji, ölü bitkilerle beslenen ve bunların bir bölümünü de humus denen koyu renkli, yapışkan bir maddeye dönüştüren milyonlarca canlı tarafından kullanılır; humus toprağın verimini artırır. Toprakta yaşayan çok miktarda canlı vardır. Bunların en küçükleri, sayılarla ifade edilemeyecek kadar çok olan bakterilerdir.
Toprakta, bu mikroskobik canlı türlerinin dışında düşlenebilecek herhangi bir şeyden tamamen farklı türden, son derece garip canlı toplulukları da bulunur. Bunlardan bazıları milyonlarca yıldır hemen hemen hiçbir değişime uğramamış olan en eski canlı türleridir; bazıları da yalnızca karanlıkta yaşayabilir ve ışığa çıkınca ölür. Toprak sürekli bir değişim içindedir. Canlılar sürekli olarak ölü bitki tüketir ve böylece toprağın organik madde birikimini kullanıp bitirir. Ama bu birikim yine kesintisiz olarak yenilenir. Yere düşen yapraklar ve toprağın içinde kopup ayrılan kök parçaları, canlıların ölü bitki kalıntıları, tüketimini aynı hızla karşılar. Bu döngü toprağın verimliliğini sağlar.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.