Demokrasi tarihimizin ilk sayfası, Kore Savaşı'yla açıldı. Henüz Galiçya'nın, Sarıkamış'ın, Kanal'ın hatıraları tazeliğini korurken, radyoları başındaki Türkinsanı Pusan, Suvan ve Kumhva'dan gelen kahramanlık haberlerini dinliyordu. Kunuri cehenneminden sağ çıkanlar, Türkiye Cumhuriyeti'ni cesaretve özverileriyle NATO şemsiyesi altındaki "medeni dünya"ya taşıdılar.
Demokrat Parti hükümeti, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Türkiye'ye yönelik Sovyet tehdidine karşı, NATO'ya girebilmek için 25 Temmuz 1950'de Kore'ye
asker gönderme kararı aldı. Yakın tarihimizde Kore Savaşı olarak bilinen bu Uzakdoğu serüveninden geriye ise, Türkiye'nin Batı dünyasıyla kurduğu siyasi
ittifak ile 721 şehit, 2147 yaralı, 234 tutsak, 175 kayıp kaldı.
Tuna Baltacıoğlu, Kore Savaşı'na katılan Türk birliğinde görevliydi. Savaşın tam ortasındaki bu genç edebiyatçı, cesaret ve kahramanlık kadar korku ve
çaresizliğin de tanığı oldu. İnsanoğlunun savaşta bile kaybetmediği en büyük erdemi, sevgi ve şefkati anılarında zarif bir ironinin merceğinden bize
yansıtmakta. Savaş İçinde Barış, Kore gerçeğinin öteki yüzüdür.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.