Devlet adına ülkenin çeşitli yerlerinde radyo ve televizyon verici istasyonları ve tesisleri kurmak, işletmek, yurt içinde ve yurt dışında eğitici ve eğlendirici yayınlar yapmak, yabancı ve milletlerarası radyo ve televizyon kuruluşlarıyla münâsebetleri sağlamak gâyesiyle kurulmuş, tüzel kişiliği olan tarafsız kamu kuruluşu.
Dünyâda radyo yayıncılığı 1920’li yıllarda başladı. Türkiye’de ise ilk radyo yayını 6 Mayıs 1927 târihinde yapıldı. Yabancı Ortaklı Türk Telsiz Telefon Anonim Şirketi adıyla kurulan bir özel şirket radyo yayıncılığını üstlendi. Bu şirkete verilen işletme yetkisiyle Ankara ve İstanbul’da telsiz telgraf istasyonları olarak 5’er kW gücünde vericiler kuruldu ve yayına geçildi.Radyo yayınları bu vericilerden yapıldı. Şirket tarafından sürdürülen bu radyo yayıncılığı 10 yıl devam etti. Verici gücünün arttırılmaması ve yayın kalitesinin düşük olması sebebiyle, hükûmet işletme yetkisini 1936’da şirketten alıp bir devlet kuruluşu olan PTT’ye verdi. BöyleceDevlet Radyoculuğu dönemine geçilmiş oldu. Ülke içinde uzun dalgadan yayın yapacak 120 kW gücünde bir vericiyle, kısa dalgadan yurt dışına yayın yapacak 20 kW gücünde iki vericinin yapımına başlandı. Bu vericiler 28 Ekim 1938’de yayına geçti. Bu târihte Ankara Radyosu resmen açıldı.
PTT 1938-1940 seneleri arasında vericilerin gücünü arttırmakla birlikte yayın kalitesini yükseltemedi. Radyo yayınlarının idâresi 1940’ta Matbuat Umum Müdürlüğüne bırakıldı. 1949’da orta dalga üzerinden yayın yapacak 150 kW gücündeki İstanbul vericisinin eklenmesiyle yayınların toplam gücü 300 kW’ye ulaştı. Radyo yayınları Türkiye’nin yüzde 25’inde dinlenebilir hâle geldi. 1950’de 100 kW gücünde İkinci bir kısa dalga vericisi yayına geçti. 1960’tan sonra Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Gaziantep, Kars ve Van’da il radyoları yayına başladı. Ayrıca 1 kW gücündeki Erzurum, Diyarbakır ve İskenderun radyoları kuruldu.
1961 Anayasasında radyo ve televizyon yayınlarının idâresinin özerk ve tarafsız bir kamu iktisâdî kuruluşuna verilmesi hükmü yer aldı. Bu Anayasa uyarınca 1 Mayıs 1964 târih ve 359 sayılı kânunla Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) kuruldu. İlk genel müdürlüğüne de yönetim kurulunca oybirliğiyle Adnan Öztrak seçildi. TRT kuruluşuyla birlikte dışa açılmaya da başladı. Avrupa Yayın Birliği EBU’nun 19-22 Haziran 1964’te Viyana’da yapılan genel kurul toplantısına ilk defâ TRT olarak katılındı. TRT aynı yıl 9 Ekimde Asya Yayın Birliği ABU’ya aktif üye oldu.
Birinci Beş Yıllık Kalkınma Plânı döneminde (1963-67) radyo yayınlarının toplam verici gücü 527 kW’ye ulaştı. Böylece Türkiye’nin yaklaşık % 40’ında radyo yayınları dinlenebilir hâle geldi.
1967’de 100’er kW gücündeki Erzurum ve İzmir, 300’er kW gücündeki Mersin ve Diyarbakır vericilerinin yanı sıra 250 kW gücündeki yurtdışı kısa dalga vericisinin yayına geçmesiyle toplam verici gücü 727 kW’ye yükseldi. İkinci beş yıllık kalkınma plânı döneminde (1968-72) Antalya’da 600 kW gücünde bir bölge radyosu yayına başladı. İstanbul’da ülkenin hemen her yerinden dinlenebilecek 1200 kW gücündeki bir verici yayına geçti.
Radyo yayıncılığından sonra televizyon yayıncılığı husûsunda da çalışmalara başlayan TRT teknik personel alımına başladı, Yetiştirilmek üzere Almanya’ya personel gönderdi. AFC’nin bağışladığı teknik donanımla 5 kW gücündeki bir vericiyle 31 Ocak 1968 günü TRT Ankara Televizyonu deneme yayınlarına başladı. Böylece Türkiye’de televizyon yayıncılığında da ilk adım atılmış oldu. 1969 yılında İnsanın aya ilk ayak basışıyla ilgili olarak yayınlanan filim binlerce kişi tarafından merakla seyredildi. Bir müddet deneme niteliğinde yapılan televizyon yayınları İTÜ vericisinden ve PTT’nin radyolink bağlantısından faydalanılarak İstanbul’da da tâkip edilebildi.
İzmir Televizyonu 7 Eylül 1970, İstanbul Televizyonu 30 Ağustos 1971 târihinde yayına başladı. 1971’deki anayasa değişiklikleri sırasında TRT’nin özerkliği kaldırıldı. Kurum, tarafsız bir kamu iktisâdî kuruluşu olarak yeniden düzenlendi.
Bu doğrultuda Şubat 1972’de TRT Kânununda yapılan değişiklikle kurum siyâsî iktidara daha bağımlı hâle geldi. 1972 yılında TRT Eurovision bağlantısına katıldı. 1973 yılında Türkiye-İtalya millî maçı ilk defâ Eurovision aracılığıyla naklen yayınlandı.
Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Plânı döneminde (1973-1977) radyo yayınlarının toplam verici gücü 4635 kW’ye yükseldi. Böylece, radyo yayınları Türkiye nüfûsunun % 87,5’ine ülke alanında % 79’una ulaşabilir hâle geldi. 1974 senesinde merkez, bölge ve il radyolarının birleştirilmesiyle TRT 1, TRT 2 ve TRT3 radyoları teşkil edildi. Televizyon verici sayısı da arttırıldı. 1977 senesi sonunda toplanan televizyon verici gücü 1417 kW’ye, verici sayısı ise 26’sı ana verici olmak üzere 58’e ulaştı. Böylece televizyon yayınları ülke alanının % 60’ında seyredilebilir duruma geldi.
Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Plânı döneminde (1979-83) FM(Frekans Modülasyon) radyolarının geliştirilmesine ağırlık verildi. Bu dönemin sonunda TRT 1 ve TRT 2’nin toplam verici istasyon sayısı 14’e; verici gücü 4578 kW’ye ulaştı. TRT 3 adıyla yayın yapan FM vericilerinin sayısı ise 27’ye; toplam güçleri de 960 kW’ye yükseldi. TRT’nin yurt dışına yayın yapan radyo verici gücü 1750 kW’ye; verici sayısı 5’e çıktı. 1982’de kademeli olarak renkli televizyon yayını başlatıldı. 1983 senesi sonuna kadar televizyon verici gücü altı kat artarak 1935 kW’ye verici sayısı ise 34’ü ana verici olmak üzere 199’a yükseldi. Böylece televizyon yayınları ülke alanının % 80’inde, nüfûsun % 91’i tarafından tâkip edilebilir duruma geldi. 1 Temmuz 1984’te tamâmen renkli televizyon yayınına geçildi.
1982 anayasasında yer alan hükümler doğrultusunda çıkarılan yeni Türkiye Radyo ve Televizyon Kânunu 1984 senesi başında yürürlüğe girdi. Yalnız TRT’yi değil, diğer radyo ve televizyon yayınları ile öteki bütün elektronik yayınları da düzenlemeyi hedef alan kânunla TRT dışında bir üst kurul olan Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu teşkil edildi. Toplam 12 üyeden meydana gelen bu kurulun üyelerinin sekizinin Cumhurbaşkanı, dördünün de hükûmet tarafından tâyin edilmesi öngörülüyordu. Görünüşte radyo ve televizyon yayınlarını siyâsî iktidarların denetiminden korumayı hedefleyen bu düzenlemeye rağmen, hükûmetlerin yayınlardaki ağırlığı büyük tenkitlere sebep olmaktadır.
Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Plânı (1985-89) doğrultusunda Ekim 1986’da televizyon yayınlarına ikinci bir kanal olan TV 2 eklendi. 1987’de “İntelsat” uydusundan kirâlanan TV 1 ve TV 2 programlarının uydu yoluyla bütün Türkiye’yi içine alması sağlandı. Eylül 1988’de FMvericilerinden dördüncü kanal radyo yayını başlatıldı ve TRT radyoları Radyo 1, Radyo 2, Radyo 3, Radyo 4 adlarıyla yeniden düzenlendi. Ekim 1989’da üçüncü televizyon kanalı TV 3 ve Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) sahasına giren 14 ile yönelik yayın yapan GAP TV yayına geçti. Şubat 1990’da Avrupa’daki Türk işçilerine yönelik yayın yapmak üzere TRT-INT (AVRASYA) adıyla bir televizyon kanalı daha kuruldu. Temmuz 1990’da örgün ve yaygın eğitim ağırlıklı programlara ayrılan TV 4 kanalı yayına başladı. TRT Temmuz 1990’da turizme hizmet gâyesiyle Antalya’da kurulan stüdyolardan, Antalya, İzmir, Denizli, Kuşadası, Nevşehir, İstanbul, Bodrum ve Marmaris vericilerinden İngilizce, Fransızca ve Almanca yayın yapan Turizm Radyosunu (Radyo 5) kurdu. Yayın alanına giren bölgenin sosyo-ekonomik ve kültürel özelliklerini dikkate alarak yayınlarını sürdüren bölge radyoları gerekli durumlarda günün belli saatlerinde Radyo 1 ile ortak yayın yapmaktadırlar. Diyarbakır, GAP, Erzurum ve Trabzon Çukurova, Antalya bölge radyoları bunlardandır.
GAP radyosu yayınını 300 kW Orta Dalga Diyarbakır, 600 kW Gaziantep, 600 kW Malatya ve uzun dalga 600 kW Van vericilerinden sürdürmektedir. Güneydoğu Anadolu bölgesinde yer alan 22 il ve yaklaşık 12 milyon nüfus GAP Radyosu yayın sahası içindedir.
TRT’nin yurt dışına hitap eden 16 dilde yayın yapan Türkiye’nin Sesi Radyosu Türkçe yayınlarını üç posta hâlinde sürdürmektedir. Avrupa-Kuzeydoğu Amerika-Güneydoğu Asya’ya yayın yapan TSR I, Avrupa, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Güneybatı ve Kuzeybatı Asya’ya yayın yapan TSR II, Balkanlara yönelik yayın yapan TSR III postaları yurt dışına yöneliktir.
Uydu yayınlarının Türkiye’den de yaygın biçimde tâkibine başlanması, televizyon yayınları üzerindeki TRT tekelinin kırılmasına yol açtı. PTT’nin uydu aracılığıyla alınan yayınları abonelere kabloyla aktarma gâyesiyle başlattığı deneme çalışmaları PTT ile TRT arasında kânûnî yetki çekişmesine sebep oldu. Henüz yeni bir kânûnî düzenleme olmamasına rağmen yayına başlayan TGRT, SHOW TV, InterSTAR,ÊTELE ON, KANAL 6, HBB, Flash TV, ATV, Samanyolu TV, Kanal-D gibi Özel TV’ler yayınlarını sürdürmektedir. Özel televizyonların yayın yapmaları yeni bir Anayasa değişikliğini ve bu doğrultuda kânûnî düzenlemeyi gerekli kılmıştır. 1993’te yapılan bir anayasa değişikliğiyle radyo TV yayınlarındaki devlet tekeli kaldırılmış, ancak kânun henüz çıkarılmamıştır (Mart-1994).
Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu yönetim kurulu, genel müdür, koordinasyon kurulu ve danışma kurulları organlarından meydana gelir. Yönetim Kurulu kurumun en yüksek karar ve İdâre organıdır. Genel Müdür, kurumun yürütme organının başıdır. Genel Müdür, Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulunun teklif ettiği üç aday arasından Bakanlar Kurulu kararıyla tâyin edilir. Cumhurbaşkanınca tasdik edilir. Kurumun dört genel müdür yardımcısı vardır.
Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumunun hizmet birimleri şunlardır: Haber Dâiresi Başkanlığı, Dış Yayınlar Dâiresi Başkanlığı, Yayın Plânlama, Koordinasyon ve Değerlendirme Dâiresi Başkanlığı, Müzik Dâiresi Başkanlığı, Reklam Dâiresi Başkanlığı, Televizyon Dâiresi Başkanlığı, Eğitim DâiresiBaşkanlığı, Sosyal İşler ve İç Hizmetler Dâiresi Başkanlığı.
Kurumun, taşra teşkilatı ise; İstanbul, İzmir, Trabzon, Erzurum, Diyarbakır, Çukurova, Antalya bölge müdürlükleri, Ankara radyosu müdürlüğü ve Ankara bölge vericiler müdürlüğünden ibârettir. TRT’nin Washington, Londra, Bonn, Roma, Paris, Viyana gibi önemli merkezlerde muhabirleri ve Kıbrıs’ta devamlı haber bürosu vardır.