Yaşamda her ne yapmaya karar verirseniz, sadece bu konuda tutkulu olun... Rekabet etmekten çekinmeyin. Çünkü siz her şeyi verdiğinizde başarı daha tatlı başarısızlık ise daha az acı vericidir. Kendinize karşı dürüst olmalısınız; bu sizin hayatınız. Kaderinizin üstadı sizsiniz ve sonunda soy değil tutku kazanacaktır. Jon Bon Jovi, Oxford Union tartışma cemiyeti, 2001 Ben burada, iyi olmasına rağmen seksle ilgili bir şeyden söz etmiyorum! Yaşamınızda hangi şeylerin kuvvetli bir heyecanı kışkırttığını bulmaktan bahsediyorum. Tutku amacın iyi bir göstergesidir, çünkü kesinlikle rasyonel değildir. Pullar, ağaçlar/böcekler, arılar, tekneler, ayılar... hakkında tutkulu olan insanlar biliyorum. Bu liste, sonsuza kadar uzayabilir. Fark ettiğiniz gibi benim tutkum varoluşun anlamıyla ilgili. Tutku büyüktür çünkü toplumumuzun insanlara büyük bir çabayla aşılamaya çalıştığı varoluşun çizgisel anlayışını kırar. Erken yaşlardan itibaren bize bunu ya da şunu yapmamız söylenir. Bize başarmamız gereken görevler verilir ve biz bu görevleri ne kadar iyi yaptığımızla ölçülür ya da yargılanırız. Siz hangi kutuya uyuyorsunuz? İyi, kötü ya da orta? Ruhun elle birlikte çalışmadığı yerde sanat yoktur.
Leonardo Da Vinci Bu bağlamda, yaşam son derece çizgisel ya da tek yönlü olur. Birisi size sürekli ne yaptığınızı sorduğunda var olmak zordur. Tutku bunu kırar çünkü siz bir şey konusunda tutkulu olduğunuzda sadece onun içinde olarak mutlu olursunuz. Kuşkusuz, tutkulu olduğunuz bir şeyde kazanmak ya da bunun için kabul görmek iyidir, fakat bu gerçekleşmezse dünyanın sonu da değildir. Siz tutkunuzla aynı çizgide yaşadığınız takdirde bu yeterlidir. Benim örneğimi ele alalım. Tüm bu konular hakkında düşünmeyi ve yazmayı severim; bunun güdüsü kendi içimde derinlerde saklı. Her zaman dünyadan bir anlam çıkarmaya çalışıyorum, dolayısıyla, görünürde herhangi bir hedef olmadan kendimi buna adamaktan mutluyum. Eylemin kendisi hedefimin içinde kaybolmam için yeterli. Fakat bu bazılarını biraz çıldırtabilir. Annem çocukken "Neden?" sorularımdan öyle bıkmıştı ki, bana The Book of Why (Nedenler Kitabını) satın almıştı. Ya da heykeli ele alalım. Heykel yapan ve eserlerini kesinlikle satmayan insanlar biliyorum, fakat bunu yapmayı seviyorlar. Ya da bir araştırmacı yıllarını kanserin tedavisini bulmak için harcar fakat başaramaz. Onları yönlendiren tutkudur. Onlar bize çılgınmış gibi görünebilir fakat kendileri olabildiğince mutludur. Sessiz olarak biraz iç huzuru bulduğunuzda, tutku sorusunu sorabilirsiniz. Bulduğunuz yanıt sizi şaşırtabilir fakat gerçekte neye tutkulu olduğunuzu bilmenin bile sizi yüreklendireceğini temin ederim. Hemen dosdoğru bir yanıt bulamayabilir ve eğlenceli bulduğunuz şeylerle dağılabilirsiniz. Örneğin, müzik dinlemeyi eğlenceli bulurum fakat bu konuda tutkulu değilim. Her gün sürekli müzik dinlediğim takdirde çıldırırdım. Scuba dalış yapmayı seviyorum, büyük bir kaçış sağlıyor. Müzik dinlemeye ciddi biçimde bağımlı olabilirdim, fakat bir yaşam misyonu bağlamında buna tutkulu değilim. Tutkulu olduğunuz şeyler hakkında bir liste yazın, sonra listedekileri daha derin irdelemeye başlayın. Bunlardan hangilerinin eğlence, hangilerinin kaçış ve hangilerinin tutku olduğunu işleyin. Ve bir uyarı, burada söz konusu kutudan dışarı adım attığınızı, sahip olmanız gerektiği varsayılan sabit dünya görüşünden uzaklaştığınızı unutmayın. Hiç kimse yaşamın tutku ile yönlendirilmesi gerektiğini söylemez. "Yaşam sadece çok çalışmaktan ibarettir" ya da "Yaşam başarmakla ilgilidir" gibi ifadeler kullanırlar. Bir böcek bilimci olmayı istediğinizi açıkladığınızda insanların size deli olduğunuzu söylemelerine şaşırmayın... Bir kez daha anımsayın, kendinize karşı nazik olun; bu zaman alabilir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.