Ortadoğu’da bağımsız bir devlet. Ürdün batıda İsrâil, kuzeyde Suriye, kuzeydoğuda Irak ve güneydoğuda Suudi Arabistan ile çevrilidir.
Târihi
Ürdün’ün târihi çok eski devirlere dayanır. Bölgede kurulan ilk devletler arasında Gilead, Amman, Moab ve Edom yer alır. M.Ö. 13. asırda bölgeye İsrâiloğulları hâkim oldu. Bu hâkimiyete M.Ö. 721’de Asurlular tarafından son verildi. Asur egemenliği Medlerin M.Ö. 612’de devleti yıkmasıyla sona erdi. M.Ö. 587’de bölge Bâbil hâkimiyeti altına girdi. M.Ö. 332’de Büyük İskender bölgeyi ele geçirdi. Daha sonra bölge sırasıyla Ptolemaios ve Selevkosların hâkimiyeti altına girdi. M.Ö. 64-63 yılları arasında ise Romalılar bölgeyi ele geçirdi. Roma’nın ikiye ayrılmasından sonra bölge Bizansın elinde kaldı. Bugünkü Ürdün toprakları hazret-i Ömer zamânında Müslümanlar tarafından fethedildi ve halkın çoğu İslâm dînine girdi. Sırasıyla Emevî, Abbâsî, Selçuklu, Eyyûbî ve Memlûk hâkimiyetine girdi. Ürdün, Yavuz Sultan Selim Han (1512-1520) zamânında Osmanlı Devletinin bir parçası oldu (1516). Birinci Cihan Harbi sonunda, 400 seneden beri Osmanlı adâleti altında yaşayan Ürdün, 1920’de İngiltere’nin manda yönetimi altına girdi. 1921’deEmir Şerif Abdullah, Ürdün Nehrinin doğu tarafındaki topraklarda yarı bağımsız bir emirlik kurdu. Bu topraklar Filistin’in üçte ikisini ihtivâ ediyordu. İngiltere 1946’daLondra Antlaşması kararları gereğince Ürdün’ün bağımsızlığını tanıdı. Siyonistler ve Araplar o zamanlar İngiliz mandası altında olan Filistin üzerinde hak iddia ediyorlardı. İngiltere, Filistin’i paylaştırma plânını BM’ye götürdü. Plân Arap Devletleri ve Filistinliler tarafından reddedildi. Mayıs 1948’de manda rejimi sona erdiğinde, Ürdün ordusu İsrâil Devletiyle Arap devletleri arasındaki savaşta Filistinlilerin yardımına geldi. Ürdün, Kudüs şehrini ve Ürdün Nehrinin batı tarafındaki toprakları işgâl etti. Melik Abdullah, işgâl edilmiş toprakları 1950’de Emirliğine resmen ilhak etti. Fakat 20 Temmuz 1951’de EmirAbdullah Kudüs’te İngilizlerin kirâlık kâtilleri tarafından şehit edildi. Yerine oğlu Talal geçti. Fakat Talal hasta olduğundan tahtını ve tâcını oğlu Hüseyin’e terk etti. Emir Hüseyin Mayıs 1953’te göreve başladı. Ürdün, 1967 Arap-İsrâil Harbinde, 1948’de kazandığı toprakların hepsini kaybetti. 6000 kişi kayıp verdi. Savaşın sonunda Ürdün ekonomisi çöküntüye girdi. Bu arada 1964’te kurulan Filistin Kurtuluş Teşkilâtı (FKT), İsrail’e karşı yaptığı operasyonlarda Ürdün’ü ana üs seçmişti ve devlet içinde devlet olma tehlikesi gösteriyordu. FKT’nin İsrail’e yaptığı saldırılar, İsrail’in Ürdün’ü büyük zararlara sokan misillemeler yapmasına sebep oldu. 1971’de Emir Hüseyin Arap ülkelerinin kınamalarına rağmen FKT’nı ülkeden çıkardı. Ürdün 1973-1974 Arap-İsrail Harbine katılmadı. Fakat 1978’de Mısır-İsrâil Kamp David Antlaşmasını red etmede Arap ülkelerinin çoğuyla birleşti. Ürdün Mart 1979’da Mısır ile diplomatik ilişkileri kesen ilk Arap ülkesi oldu. Bu politikasını 1984’ten sonra değiştirdi. 1980’de başlayan İran-Irak Harbi sırasında Ürdün, Irak’ın başlıca silah kaynağı oldu. 1989’da Irak’ın Kuveyt’i işgaline karşı çıkan Ürdün, Amerika’nın Irak’a karşı harekette bulunması üzerine Irak’ı destekledi.
Fizikî Yapı
Ürdün toprakları esas îtibâriyle yüksek bir çöl ve dik bir yayladan meydana gelir. Arâzinin büyük bölümünün deniz seviyesinden yüksekliği 600 ilâ 900 m arasında değişmekte olup, bâzı yerlerde 1500 m’yi aşar. Ülke, Büyük Arabistan Yaylasının bir uzantısı durumundadır. Ürdün az da olsa Kızıldeniz’deki Akabe Körfezinde 25 km’lik bir kıyıya sâhiptir.
Ülkenin batı kısmını kuzeyden güneye doğru Ürdün Nehri Vâdisi, Lut Gölü ve Vadi-al-Araba kesmekte olup, bu uzantı boyunca Ürdün toprakları deniz seviyesinden aşağıdadır. Vadinin genişliği 16 ilâ 23 km arasında değişir ve kenarlarında dik uçurumlara yaslanır. Ürdün Nehrine ve Lut Gölüne birçok küçük nehir dökülmekte olup, bunların çoğu yazın kurumaktadır. Şimdi İsrail’in işgâli altında bulunan Ürdün Nehrinin batısındaki topraklar verimli olup, doğu tarafa nazaran daha alçaktır. Nehrin doğusundaki toprakların beşte dördü çöl hâlindedir. Suriye sınırına yakın yerlerin büyük bölümü püskürmüş lâvlarla kaplıdır.
İklim: Ürdün’de Akdeniz iklimine benzer bir iklim hüküm sürer. Kışlar yağışlı ve serindir. Bilhassa yüksek yerler alçaklara göre daha soğuktur. Diğer mevsimlerde ise alçaklara göre daha aşırı bir sıcaklık ve kuraklık görülür. Ürdün Vâdisinde sıcaklıklar yazın 49°C’ye kadar yükselir. Vâdinin doğu tarafındaki ovalarda yıllık yağış ortalaması 200 mm civarındadır. Ülkenin batı kısmında yağış miktarı yılda 380 ilâ 640 mm arasındadır. Lut Gölü yakınlarında yağış oldukça az olup, yılda 127 mm civarındadır.
Tabiî Kaynaklar: Ürdün’de kayda değer bir bitki örtüsü olmayıp, büyük bölümü çöllerle kaplıdır. Ülkenin en önemli yeraltı zenginlikleri fosfat ve potasdır. En büyük fosfat yatakları Vâdiel-Hasa ve Amman’ın hemen kuzeydoğusundadır. Lut Gölündeki potas kaynakları dünyâda ilk sıralarda yer almaktadır. Bunlardan başka Akabe yakınlarında ticârî kıymete sâhip bakır yatakları bulunmuştur.
Nüfus ve Sosyal Hayat
3.700.000 nüfuslu Ürdün halkının % 62’si şehirlerde, % 35’i köylerde, % 3’ü göçebe olarak yaşar. Ülkenin en büyük şehirleri 1.500.000 nüfuslu başşehir Amman ve 634.200 nüfuslu İrbid’dir. Sürekli olarak şehirlere göç vardır. Hükümet bunu önleme çâreleri aramakta olup, köylülere ve bedevîlere daha büyük hizmetler götürmekte ve daha büyük ekonomik imkânlar tanımaktadır.
Ürdünlülerin büyük çoğunluğu Arap’tır. Ürdün Nehrinin batı tarafına yerleşen İsraillilerden sonra, en büyük azınlık grubu 250.000 civârındaki Çerkez ve Çeçenlerdir. Bunlar 19. yüzyılda Rusya’nınKafkasya’yı işgâli üzerine Osmanlılar tarafından Ürdün’e yerleştirilen Kafkasyahlar olup, Ürdün’ün ekonomik ve sosyal hayâtında önemli bir rol oynamaktadırlar. Diğer azınlık gruplarıÜrdün Nehrinin batısında yaşayan Asurîler ve Ermenilerdir. Ülkede ayrıca az sayıda Kürt, Türk, İranlı ve Yahûdî vardır. Etnik azınlıklar Ürdün halkına intibak etmiş olup, büyük çoğunluğu Arapça konuşmakta veya kendi dilinden başka Arapçayı da bilmektedir.
İslâmiyet devletin resmî dînidir. Müslümanlar nüfûsun % 93’ünü, Hıristiyanlar % 5’ini teşkil ederler. Nüfûsun geri kalanı Bahaî, Yahûdî ve Dürzîdir. Ürdün halkının % 58’i okuma-yazma bilmektedir. Yüksek tahsil kuruluşları 1962’deAmman’da kurulan Ürdün Üniversitesi ve 1976’da İrbid’de kurulan Yermuk Üniversitesidir. Ayrıca Mute Üniversitesi ve 1993 kurulan Âlibeyt Üniversitesi çeşitli özel üniversiteler de vardır.
Siyâsî Hayat
Ürdün emirlikle yönetilen bir ülkedir. Emirler Ürdün’ün ilk emiri Abdullah bin Hüseyin tarafından kurulan Haşimî hânedanındandır. Kânunları koyan Millet Meclisi, 30 üyeli bir senato ve 60 üyeli Temsilciler Meclisinden meydana gelmektedir. Senato üyeleri Emir tarafından dört yıl süreyle tâyin edilir. Temsilciler Meclisi Üyeleri de dört yıl süreyle görev yapmakta olup, seçimle işbaşına gelirler. Ürdün, üçü Ürdün Nehrinin batı tarafında, beşi doğu tarafında olmak üzere sekiz vilâyete ayrılmıştır. Ürdün 1955’ten îtibâren Birleşmiş Milletlere üyedir.
Ekonomi
Ürdün ekonomisi büyük ölçüde dış yardıma bağlı durumdadır. Günümüzde bu yardım, petrol üreten Arap ülkelerinden gelmektedir. Ekonominin önceden beri belkemiği olan tarım, İsrail’in verimli topraklarının üçte birini işgâl etmesiyle, büyük ölçüde etkilenmiştir. Tarım gayri millî hâsılanın % 7 ilâ 8’ini sağlamaktadır. Ürdün, gıdâ maddelerinde kendi kendine yeterli durumda değildir. Fakat sulanan topraklarda değeri yüksek ihraç bitkileri yetiştirerek ithal ürünlerinin mâliyetini dengelemeye çalışmaktadır. Sulanan topraklarda ve meyve bahçelerinde domates, turunçgiller, muz, incir, üzüm, ceviz gibi birçok bitik ve meyve yetiştirilmektedir. Kuru tarım yapılan yerlerde özellikle buğday ve arpa olmak üzere tahıllar ve zeytin yetiştirilir. Ülkenin belli başlı hayvanları koyun, keçi ve devedir.
Enerji ve su sıkıntısı ekonomik gelişmeyi sınırlamaktadır. Tekstil, çimento ve gıdâ sanâyileri gelişmiş durumdadır. Turizm ülkeye en fazla döviz sağlayan gelir kaynağı olup, gayri millî hâsılanın % 16’sını teşkil eder. Turistlerin aşağı yukarı % 80’i Ortadoğu’dan gelmektedir.
Ürdün büyük ölçüde dış ticâret açığı vermektedir. Ülke en çok Suudi Arabistan’la ticâret yapmaktadır. Tarım ürünleri ve fosfat; Ortadoğu, Hindistan ve Japonya’ya ihraç edilir. Ana malzemeler ve tüketim maddeleri Birleşik Almanya, İtalya ve Japonya’dan ithal edilir.
Ürdün karayolları 6500 km. uzunluğunda olup, bunun 4745 km’si asfalttır. Hicaz demiryolu yeniden inşâ edilmiştir. Suriye demiryollarına bağlanan ana hatla irtibatlanmak için, fosfat mâdenlerine ve Akabe’ye kadar uzatılmıştır. Akabe’de tamâmen modern ve gelişmekte olan bir liman vardır. Amman, Akabe ve Zizya’da uluslararası havaalanları vardır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.