Sadece sanatçılar ve küçük bir azınlık mı üretken düşünceye sahiptir? Üretken düşüncenin özü, bir şeyler üretiyor olmaktır... Üretken düşünceyi arttırma teknikleri... Eğlence ve oyunlar...
Üretken düşünce, önce yeni fikirlerin ortaya çıkmasını sağlayacak bir meydan okuma, sonra da ona uygun bir yöntem bulmayı gerektirir.
Üretken Düşüncenin önündeki Engeller
Eğer üretken düşünce kazanabilir bir yetenek ise kalabalık bir gruba Tüfe n. kendinizi üretken buluyorsan, elinizi kaldırın" deneden de neden çok az sayıda el havaya kalkar? Niçin her zaman yen, fikirlere açlık çekilir?
Üretken düşünceyi engelleyen faktörlerden biri eğitim sistemindeki aksaklıklardır. Birinci sınıftan itibaren sadece çalışmaya koşullandırılan çocukların eğlenmek için zamanları yoktur, çünkü daima öğrenmek zorunda oldukları şeyler vardır.
Üretken düşüncenin toplumda az görülmesinin bir başka nedeni de şudur: Toplumumuzda ideal insan konusundaki yerleşik kabul; ağırbaşlı, itaatkâr, büyüklerine saygıda kusur etmeyen, kendisine verilen görev her neyse onu yerine getiren bir insan portresi çizer.
Bir de, üretken düşüncenin sınırlı sayıda kişiye mahsus bir özellik olduğu konusunda yerleşik bir inanç vardır. Bize anlatılanlara bakılırsa, sadece sanatçılar üretken düşünceye sahiptir; üretken düşünce kişinin sağ beyninde gizlidir.
Bu inançlar doğru değildir. 60'lı yıllarda yapılan bir araştırma, beynin sol ve sağ yarımküresi arasında önemli işlev farklılıkları olduğunu göstermişti. 80'lerde ise bilim adamları, mevcut verileri yeniden yorumlamaya başladılar. Problem, 60'lı yıllarda yapılan araştırmada kullanılan denek grubundaki hastaların anormal bir beyne sahip olmalarından kaynaklanıyordu.
Beynimizin iki yarısı yoğun bir şekilde birbirine bağlıdır ve sağ ve sol beyinler duyu organları yoluyla iletişimde bulunurlar. Üretken düşünce yeteneğinin insan beyninde belirli bir yeri yoktur.
Üretken Düşünceyi Arttırma Teknikleri
Yeni Fikirleri Yakalama: Yeni fikirler bilinç yolundan hızla geçen tavşanlara benzer. Eğer onları hemen kapmazsanız, bir daha yakalayamazsınız. Mesela, aklınıza bir yazı başlığı gelir. Eğer onu o anda bir yere yazmazsanız, bir daha hatırlamanız epeyce zor olur.
Üretken düşünceye sahip insanları diğerlerinden ayıran önemli nokta, yeni fikirlere dikkat etme ve onları muhafaza etme yöntemlerini öğrenmiş olmalarıdır. Üretken insanlarda akıllarından geçen fikirleri fark etme yeteneği vardır.
Ünlü sürrealist ressam Salvador Dali, yapacağı resimlerin imgelerini zapt etmek için oldukça verimli olan yarı-uyku halinden faydalanırdı. Aslında hepimizin tam uykuya geçmeden önceki anlarda yaşanan garip algı tecrübeleri vardır. Dali, sadece o tecrübeleri zapt etmenin yöntemini geliştirmişti.
Belli durumlarda ve belli zamanlarda yeni düşünceler geliştirmek daha kolaydır. Bazı insanlar için, gün içinde ulaşım araçlarında geçirdikleri süre, yeni fikirler geliştirmek için uygun zamandır. Kimisi ise tek başına yaptığı bir yürüyüş esnasında daha üretici olabilir. Dolayısıyla kendimiz için en iyi durum ve zamanı belirleyerek bu yeteneğimizi geliştirebiliriz.
Meydan Okuma: Yeni fikirlerin akışını hızlandıracak yollardan biri, kendimize meydan okumaktır; yani kendimizi, kaybetme ihtimalinin olduğu zor durumlara sokmaktır.
Herhangi bir konuda yaşadığımız tecrübe kötü sonuçlandıysa genellikle onu yeniden denemeyiz. Kendimizi hayal kırıklığına uğramış ve kötü hissederiz.
Şu örneği aklımızın bir köşesinde tutalım: Diyelim ki, her zaman kolaylıkla dönen kapının tokmağını çevirmeye başladık ama kapı bir türlü açılmıyor. İlk hareketimiz, tokmağı daha sert bir şekilde çevirmek olur. Sonra kapıyla birlikte tokmağı, ileri geri zorlarız. Eğer hâlâ yılmadıysak, kapıya bir omuz vurur ya da ayağımızla tekmeleriz.
Görüldüğü gibi, aslında zor durumlar karşısında direnmek bize çok uzak bir şey değil. Bu kapı örneğini hayat içinde karşımıza çıkan olaylara da uygulayabiliriz.
Peki, bizi hayal kırıklığına uğratacağını ve şaşkınlık yaşatacağını bildiğimiz durumlara karşı tavrımız ne olur? ilk bakışta bu türden zorluklardan kaçmak isteriz. Ancak hayal kırıklığı yaşamak pahasına zorluğa meydan okumak gerekir. Başarısızlık korkulacak bir şey değildir; uygun bir şekilde yönetilirse, üretken düşünceye çok verimli bir zemin hazırlayabilir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.