Uyuşturucu, merkezi sinir sistemine etki eden ve vücudun çalışma düzeninde değişikliklere neden olan maddelerin tümüdür. Adından da anlaşılabileceği gibi, kişi de uyuşukluk hâli meydana getirir ve sosyal yaşamını olumsuz etkiler. Uzun süre kullanılması sonucu ölüm kaçınılmazdır. Bu yüzden hiç kullanılmamalı, kullanılmışsa da bırakılarak tedaviye başlanılmalıdır.
Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin vücuda zararsız olduğu söylenemez. Aralarındaki tek fark vücutta yarattıkları etkidir. Örneğin; en tehlikeli maddeler eroin ve afyondur. Bu maddeler esrar ve kokaine nazaran çok daha ölümcüldür. Yani bazı uyuşturucu maddeler vücudu daha kısa sürede tüketirken, bazılarında ise bu süre daha uzundur. Uyuşturucu maddelerin hepsi de ilk başta keyif verir. Etkisini kaybetmeye başladığında kişide kalp çarpıntısına, terlemeye, titremeye, yüksek ateşe, kusma ve huzursuzluğa yol açar. Uzun süre kullanılırsa başta beyin olmak üzere, sindirim ve solunum sisteminde, karaciğerde, böbreklerde, gözlerde ve kan organlarında çok ciddi hasarlara yol açar. Bırakılmadığı taktirde ölüme götürür.
Halk arasında "uyuşturucunun tedavisi yoktur" gibi söylemler dolaşsa da, kullanılan uyuşturucu maddesi ne olursa olsun tedavi şansı her zaman vardır. Nitekim yapılan araştırmalarda tedavi başarı oranının %40 olduğu göstermektedir. Ayrıca tedavi süresince kişinin motivasyonu çok önemlidir. Bu yüzden doktorlar, uyuşturucu tedavisinin ancak "sevgi" ile olabileceğini ifade etmektedirler.
Ne yazık ki ülkemizde ve tüm Dünya'da her gün tahmin edemeyeceğimiz kadar uyuşturucu satılmakta, bunun neticesinde insanlar zehirlenmektedir. Yetişkin bireyler olarak çocuklarımızı, arkadaşlarımızı ve çevremizdekileri uyuşturucudan uzak tutmak hepimizin görevidir. Ve ne acı bir gerçektir ki, Dünya'da petrol dahil hiçbir şey uyuşturucudaki parayı kazandırmıyor.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.