Bir denizcilik terimi olan "vurgun yemek" denizcilerin ve dalgıçların büyük korkularından biridir. Su altında fazla basınca maruz kalınmasıyla vücut işleyişinde aksaklıklar ve bozukluklar meydana gelir.

Vurgunun asıl sebebi deniz altındaki basınç farklılığıdır. Deniz seviyesinde hava basıncı 1 atmosfer olarak kabul edilir. İnsanın dolaşım ve solunum sistemi bu basınç altında normal bir şekilde işleyecek yapıya sahiptir. Su içinde ise her 10 metrede basınç 1 atmosfer artar. Eğer 50 metre dibe inilirse bu basınç 5 atmosfer olur ki, bu yüzeye göre beş kat daha fazla nasınca maruz kalınması anlamına gelir. Herhangi bir araç kullanılmadan dalınılırsa akciğer kapasitesi normalin dörtte birine düşer, kan basıncı artar, vücut ısısı azalır, kalp atışları hızlanır ve bilinç bulanıklığı başlar. Bu yüzden dalarken muhakkak tüp kullanılması tavsiye edilir. Ancak tüp kullanımında da dikkatli olmak gerekir.

Derinlerdeki yüksek basınç kandaki azot gazının çözünürlülüğünü artırır. Eğer dalgıç hızlı bir şekilde yüzeye çıkmaya çalışırsa, azot gazı çok süratli bir şekilde buharlaşarak kanda hava kabarcıkları oluşmasına neden olur. Bu durum da kabarcıkların küçük damarları tıkayarak beyne ve kalbe giden kan akışını kesmesine sebep olur. Vurgun adı verilen bu olay dalgıcın kısa sürede ölmesi ya da felç kalmasına sebep olabilir.

Vurgunu önlemek, azot gazının hangi derinlikte ne kadar çözündüğünü bilmek ile mümkündür.Böylelikçe hangi derinlikte ne kadar süre kalınacağı belirlenmiş ve vurgun önlenmiş olunur.Örneğin; 20 metrede 50 dakika, 30 metrede 35 dakika kalmak gibi.