Küreselleşen dünyada artık en az bir yabancı dil bilmek şart. Gerek internette, gerek günlük hayatın birçok kesiminde yabancı kelimelerle karşılaşıyoruz. Hatta bu kelimeler ingilizce değil, ispanyolca, fransızca, portekizce, italyanca, rusça, almanca veya diğer diller olabiliyor. Hâl böyle olunca, başta ingilizce olmak üzere birçok yabancı dil kurslarına başvuruluyor.  Fakat sadece dil kursuna gitmek dil öğrenme konusunda kesinlikle yeterli değilir. Kursla birlikte bir takım aktiviteler yapmak, yabancı dili öğrenmek için hevesli ve azimli olmak gerekir. Bunları sağlayabiliyorsak zaten %40'lık zorluğu geride bırakmış oluruz.

Yabancı dil öğrenmek için bazı püf noktaları şu şekilde sıralayabiliriz;

Kurs dönüşü yeni öğrendiğiniz kelimeleri evde yüksek sesle 20-30 defa tekrar etmeliyiz. Böylece zihnimizde daha kolay yer edecektir. Aynı zamanda bu kelimeler ile farklı cümleler kurmaya gayret göstermeliyiz.
Mümkün olduğunca sesli veya görüntülü kaynaklardan yararlanmalıyız. Bu yöntemler bizim için daha çok etkili olacağından yabancı kelimelere kulak aşinalığımızda artar. En basitinden alt yazılı filmler izleyebiliriz.
Öğrendiğimiz kelimeleri muhakkak tekrar tekrar boş bir kağıda yazmalıyız. Nasıl yazıldığını bilmek en az konuşmak kadar önemli bir husustur.
Grammer ile birlikte pratiğe de önem vermeliyiz. Karşılıklı diyalog kurabileceğimiz herhangi biriyle pratik yapmalıyız. Yabancı bir kişi bile olsa utanmadan, çekinmeden konuşmaya çalışmalıyız. Bu bizde bir takım engelleri yıkacaktır.
Yeni konular öğrenirken muhakkak eski konuları da tekrar etmeliyiz. Bu bize konuları karıştırmamamız açısından fayda sağlayacaktır.
Unuttuğumuz veya anlamını bilmediğimiz kelimeler için hemen sözlüğe bakmamalıyız. Hatırlamaya veya cümle içinde ne anlama gelebileceğini kestirmeye çalışmalıyız.
Sayıları öğrenmede sıkıntı yaşıyorsak, yolda yürürken otomobillerin plakalarındaki sayıların telafuzunu kendi kendimize yapmalıyız. Bir zaman sonra sayıları düşünmeden kolayca telefuz edebiliriz.
Dil kampına gittiysek asla Türkçe konuşmamalı veya türkçe kaynaklardan yararlanmamalıyız. Bu bizim gerilememize neden olacaktır.

Dil, nankör bir varlıktır. Konuşulmadığında kendini kolayca unutturur. Buna fırsat vermeden hergün az da olsa öğrenmeye çalıştığımız dil ile ilgili çalışmalar yapmalıyız. En basitinden küçük kağıtlara ingilizce sözcük ve anlamlarını yazarak cebimizde taşıyabiliriz.