Bedeni zeytinyağıyla yağlayarak yapılan bir tür serbest güreş.
M.Ö. 4. yüzyıldan beri Türklerin güreş yaptığı bilinmektedir. İlkbahar aylarında doğanın canlanışını kutlamak amacıyla yapılan kutlamalarda, evlenme törenlerinde, zafer şölenlerinde hep güreş karşılaşmaları yapılırdı.
Türkler tarafından çok sevilen yağlı güreş karşılaşmalarının temeli, dengedir. Pehlivanlar, İslâmi kurallara göre bedenlerini örten (göbeğin altından diz kapağının altına kadar) deriden yapılma "kısbet" giyer, yağlanır ve daha sonra birbirlerini yenene kadar güreşirler. Son yıllarda yağlı güreşe de bazı kurallar getirilmiş, zaman tahdidi konmuş ve puanlama girmiştir. Yağlı güreş kapışmaları sırasında davul-zurna savaş havaları çalar.
Yağlı güreşin, Trakya ve Balkanlardan yayıldığı bilinmektedir. Yunanlılar tarafından eski olimpiyat oyunlarında güreşçilerin zeytin yağıyla yağlanarak yaptığı güreşin, buradaki Türkler tarafından benimsenerek yayıldığı da bilinmektedir. Rumeli Türkleri, eski Yunanlılara ait olan yağlı güreşi tümüyle değiştirerek Türkleştirmişler ve Yunan ilâhları için düzenlenen olimpiyat oyunlarının bu spor dalını, kendilerine has bir şekle sokmuşlardır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.