Musevilik, Musa'ya atfen bu adı almış bir dindir. Yahudilik, İbranilik ve İsrail dini terimleriyle de Musevilik dini kastedilir. İbrahimi gelenekten gelen tektanrılı (monoteist) bir dindir. Dinler Tarihi'nde önemli bir yeri bulunan Yahudilik, kutsal kitaplarında Ahd'e geniş yer ayırmasından dolayı bir Ahit dini olarak da anılır. Musevi geleneğine göre tanrı Yahudi halkıyla bir ahit (antlaşma) yapmış, emirlerini ve yasalarını Tevrat şeklinde Yahudilere vermiştir. Başta İsrail olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinde yaklaşık 14 milyon Musevi vardır. Bu yönüyle dünyanın 11. büyük dinidir.
Ortodoks Musevilere ve dindar Musevilerin çoğuna göre İbrahim Peygamber ilk İbrani'dir. Nuh'tan sonra putperestliği reddeden ve tektanrıcılığı savunan ilk kişi olduğuna inanırlar. Tanrı İbrahim'e oğulları olacağını müjdeler (Yaradılış 15:5). İsmail ve İshak isimli iki oğlu olur. İshak, tanrının bildirdiği şekilde babasının misyonuna devam eder. Kenan Ülkesi (İsrail) İshak Peygamber'e tanrı tarafından vaadedilmiştir. İshak'ın oğlu Yakup Mısır'a göç eder ve zaman içerisinde halkı Mısırlıların kölesi olur. Yakup'un oniki oğlundan biri olan Levi'nin soyundan gelen Musa İsrailoğulları'nı Mısır'dan kaçırarak Sina Dağı'na getirir. Burada tanrı tarafından kendisine verilmiş olan Tevrat'ı halkına verir (M.Ö. 1313 veya Yahudi takvimine göre 2448) ve onları Kenan Ülkesi'ne götürür. Musa'nın kardeşi Harun ve onun soyundan gelen erkekler, tanrı tarafından "yüksek din adamları sınıfı" olarak atanırlar (Çıkış 28:1, 2-4).
İsrailoğulları Kenan Ülkesi'ne yerleşirler ve Şiloh (İbranice Siloh) tapınağını inşa ederler. Bu tapınağın dikili kaldığı 300 yıl boyunca İsrailoğulları tanrı tarafından çeşitli müsibetlerle ve işgallerle test edilirler. Sapkınlıkları doruğa ulaştığında tanrı Kenan Ülkesi'nin güneydoğu sahillerinde yaşayan Filistinliler'in Şiloh Tapınağını ele geçirmelerine izin verir. İsrailoğulları diğer milletler gibi süreklilik arzeden, sabit bir krallık kurmak isterler.
Bölgede zaman içinde güçlenen İbraniler hakimler döneminden sonra bir Yahudi krallığı kurarlar ve başına Yahudilerin kralı olarak Şaul geçer. Şaul'un ölümünden sonra, Yahudi Krallığı'nın başına Davud (David HaMeleh) geçer. Davud'un ölmesiyle Yahudi Krallığı'nın başına oğlu Süleyman (İbranice Şlomo HaMeleh, İngilizce Kral Solomon) geçer. Süleyman döneminde Yahudi Krallığı altın çağlarını yaşar. Kudüs şehri Yahudilerin en önemli şehri haline gelir. Süleyman Küdüs'e (Yeruşalayim) Beth Hamikdaş denilen büyük bir mabed inşa ettirir (Bu gün sadece Batı Duvarı'nın sağlam kaldığı mabed. Bu duvara Türkçe'de Ağlama Duvarı denmektedir).
Süleyman'ın ölmesi ile Musevi Kırallığı, İsrail Krallığı ve Yehuda kırallığı olmak üzere ikiye ayrılır. İsrail Oğulları'nın Bene Yisrael 12 kabilesinden 10'u İsrael Krallığını ve Yehuda oğulları ve Binyamin kabilesinin yarsı da Başkenti Yeruşalayim (Kudüs) olan Yehuda Krallığı'nı kurarlar.
İsrail Krallığı'nın Asurlular tarafından işgal edilmesi sonucu Yahudi kelimesi her iki krallığın insanları için kullanılmaya başlanmıştır. Yahudilik ve Yahudi sözcükleri, sonradan Türkçe'de Musa kökünden gelen Musevilik ve Musevi sözcükleriyle karşılanmıştır (Türkçe dışındaki dillerin birçoğunda Yahudi ve Musevi gibi iki ayrı kelime bulunmaz. Örneğin İngilizce'deki Jew ve Judaea kelimeleri İbranice Yehudi kökünden gelmektedir.)
Din Bilimciler ve tarihçiler Yahudiliğin bir millet, bir ırk veya bir din olup olmadığı konusunda görüş birliğine varabilmiş değillerdir. Tevrat'a dayanarak kendilerini dünya milletleri arasından seçilmiş halk olarak gören Yahudiler, tanrının (Yehova) (Bu ismi söylemek Musevilik'te yasaktır) Sina'da bu kavmi kendine seçtiğini, Tevrat'ı Musa'nın şahsında onlara gönderdiğine inanırlar.
Yıkılmadan önce Ahit Sandığı'nın da içinde bulunduğu Kudüs'teki Mabed, (Beth Hamikdaş) Yahudiliğin odak noktasını teşkil etmektedir. Yahudiliğin sembolleri arasında en önemli yeri Yedi Kollu Şamdan (Menora) ile Altı Köşeli Yıldız (Davud'un Yıldızı) tutar.
Yahudiler göçebe iken "Habiri" diye anılırlardı. İsrailoğulları en parlak devirlerini Kralları Süleyman Peygamber zamanında yaşamışlardır.
İnanç ve İbadet Sistemi
Yahudilik'te en önemli iman esasını, Tanrı'ın varlığına ve birliğine olan inanç oluşturur. (Bakınız emunot) O'nun birliği, yaratılmamışlığı, evvelinin ve sonunun bulunmayışı, her şeyi bilişi, bütün varlıkların Yaratan'ı oluşu şeklinde bir tanrı inancı vardır.
Daha çok günlük hayat ve ibadetlerde belirginleşen Yahudiliği detaylı olarak Tanah'da bulmak mümkün değildir. Onlar için önemli olan Tevrat'ta bildirilen şeriatın yaşamasıdır. İnançlarına göre Tanrı'nın en sevgili milleti Yahudilerdir. Bunun en büyük delili, Tanrı'nın İsrâiloğulları ile Moşe Rabenu'nun (Hz.Musa) şahsında Sina'daki antlaşmasıdır. Yahudi inancına göre Tanrı, insanlığı aydınlatmak ve mutlu kılmak için İsrailoğulları'nı seçmiş, peygamberlerini görevlendirmiştir. Bu konuda Musa'nın önemli bir yeri vardır. Çünkü Tevrat O'na verilmiştir. Tanrı, evreni devamlı olarak idare etmektedir. O'nun gücünün yetmeyeceği hiçbir iş yoktur. Mesih'le (İbr. Maşiah) kurulacak Tanrı'nın Evrensel Devleti'nde bütün haksızlıklar ve zulümler ortadan kalkacaktır. Bu inanç Yahudilerin ümit kaynağı olmuştur.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.