Yakut-ı Musta’sımı - Bilgiler
25/02/2014 0:00
meşhur hattatlardan. İsmi, Yâkut bin Abdullah’tır. Künyesi Ebü’l-Mecd, lakabı Cemâleddîn’dir. Son Abbâsî halîfesi Musta’sım-billah’ın kölesi olduğu ve onun terbiyesinde yetiştiği için Musta’sımî diye de meşhurdur. Doğum târihi, kesin olarak bilinmemektedir. Amasya’da doğduğunu nakleden kaynaklar vardır. 1298 (H.698)de Bağdat’ta vefât etti.

Aslen Türk veya Rum asıllı bir köle olan Yâkut bin Abdullah, son Abbâsî halîfesi Musta’sım-billah tarafından satın alındı. Halîfenin himâyesinde ve terbiyesinde yetişen Yâkut el-Musta’sımî, zamânının âlimlerinden ilim öğrendi. Bilhassa Arap dili ve edebiyâtı husûsunda ihtisâs sâhibi oldu. Abdülmü’min Safiyyüddîn Bağdâdî ve İbn-i Habîb gibi kimselerden hat sanatını (güzel yazı yazmayı) öğrendi. Eski hattatlardan İbn-i Mukle ve İbn-i Bevvâb gibi üstâdların eserlerini okuyup, inceleyerek kendisine has bir yazı stili geliştirdi. Güzel yazı yazmakla meşhurdu. Halîfeden çok yakınlık görüp, onun iltifât ve ihsânlarına kavuştu. Hat sanatı üzerine pek kıymetli talebeler yetiştirdi. Bin kadar mushafı kendi el yazısıyla yazdı. Moğol hükümdârı Hülâgu’nun Bağdat’ı istilâsını gördü. Rivâyete göre Hülâgu Bağdat’a girdiği zaman bir minâreye gizlenen Yâkut, kan, ateş ve yağma ile dolu günleri burada yazı yazarak geçirmişti. Hattâ kâğıdı bittiği için yanında bulunan keten mendil üzerine yazı yazmıştı.

Hayâtının daha sonraki yılları hakkında açık ve kesin bilgi bulunmamakla birlikte, yazılarının ferağ kayıtlarından Bağdat’tan ayrılmadığı, bu sebeple Bağdat’ın bir müddet daha hat sanatının merkezi olarak devâm ettiği anlaşılmaktadır. Moğol istilâsından sonra tekrar îtibâra kavuşmuş olan Yâkut-ı Musta’sımî, bilhassa Alâaddîn el-Cüveynî ve kardeşi Şemseddîn el-Cüveynî gibi İlhanlı devlet adamlarının takdir ve iltifâtlarını kazandı. İbn-i Sînâ’nın tıbba dâir Şifâ adlı eserini bir cildde yazarak Hindistan melikine hediye edince kendisine iki yüz bin miskal altın verildi.

İyi bir edîb, şâir, fakîh ve fazîlet sâhibi olan Yâkut-ı Musta’sımî, 1298 (H.698)de, yüz yaşına yaklaşmış olduğu hâlde, Bağdat’ta vefât etti. İçinde kendi yazıları ve levhaları bulunan câminin kabristanına defnedildi.

Hat târihinin belli başlı dönüm noktalarından birini teşkil eden Yâkut-ı Musta’sımî, kendinden öncekilerle sonrakiler arasında halka vazifesi görmüştür. Hat sanatı târihinde muhtelif yönlerden gelen nehirlerin tekrar çeşitli kollara ayrılmak üzere birleştiği durulma noktası gibi olan Yâkut-ı Musta’sımî, kendinden önce gelen hattatların eserlerinden ve zamânındaki üstadlardan istifâde ederek şöhret bulmuştur.

Daha hayattayken hat sanatındaki kudretini kabul ettirmiş, şöhretiyle birlikte, tesiri de yayılmış ve haklı olarak, Kıblet-ül-küttâb (kâtiplerin yâni hattatların kıblesi) diye anılmıştır. İbn-i Mukle ve İbn-ül-Bevvâb gibi hattatların bildirdiği yazı kâidelerine bağlı kalmakla birlikte kendine has yenilikler geliştirmiştir. Altı yazı stilinde de üstâd derecesinde hattatlar yetiştirmiştir. Müstekimzâde Silsilet-ül-Hattâtîn adlı kitabında Menâkıb-ı Hünerverân yazarı Âlî Efendiden faydalanarak Yâkut’un çeşitli yazı stillerinde üstâd olan talebelerini şöyle sıralamıştır.

1. Abdullah es-Sayrafî (Nesih üstâdı),

2. Ergun bin Abdullah (Muhakkak üstâdı),

3. Yahyâ Sofî (Sülüs üstâdı),

4. Mübârek Şâh Kutb (Tevki üstâdı),

5. Mübârek Şâh Süyûtî (Reyhânî üstâdı),

6. Şeyh Ahmed Sühreverdî (Rik’a üstâdı).

Kendisiyle birlikte bu altı büyük talebesi hat sâhasında; üstâdan-ı seb’a, yâni yedi üstâd olarak anılır.

Yâkut-ı Musta’sımî’nin günümüze kadar gelen eserlerinin çoğu Kur’ân-ı kerîm yazmasıdır. Kur’ân-ı kerîmden başka küçük hadîs-i şerîf mecmûaları da yazmış olan Yâkut, küçük kısa dîvânlar, şiir mecmûaları, manzum ve mensur sözlerden derlenmiş, risâleler de yazmıştır. Bu çalışmalarından bilinenleri; Esrâr-ül-Hükemâ, Ahbâr ve Eş’âr ve Nevâdir ve Fiker ve Hikem ve Vasâyâ-i Müntehaba, Âdâb ve Hikem ve Ahbâr ve Âsâr ve Fiker ve Eş’âr-i Müntehaba, Risâle fil-Hatt gibi eserlerdir.

Yâkut-ı Musta’sımî’nin 1296 (H.696)’da istinsah ettiği Meşâriku’l-Envâr adlı kitap, İstanbul Süleymâniye Kütüphânesi Ayasofya bölümü 899 numarada kayıtlıdır.

Kendisinden önceki hat sanatıyla kendisinden sonraki hat sanatı için bir köprü özelliğinde olan Yâkut el-Musta’sımî, hat sanatıyla ilgili yeni bir mekteb kurmuş, Osmanlı devri hattatlarına da ışık tutmuştur.

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Popüler Sayfalar: