Çoğunlukla yayılan ve denetime zor alınabilen, ayrıca hem önemli zararlara hem de can kaybına yol açabilen büyük ateş. Alevler ve ateşin oluşturduğu ısı, her zaman sıcak alandan daha az sıcak alana doğru hareket eder. Bu hareket iletim, ışınım ve konveksiyon (taşınım) şeklinde olur. Konveksiyonla hareket, yalnızca sıvılarda ve gazlarda gerçekleşir. İletim yoluyla hareketse en belirgin olarak katılarda gerçekleşir. Yangın birçok nedenle çıkabilir. Ama istatistikler yangınların genellikle insanların dikkatsizliği ya da kundaklama sonucu çıktığını göstermektedir.

Günümüzde elektrik enerjisi ve doğal gaz kullanımının yaygınlaşması da yangın çıkma olasılığını artırmıştır. Bu nedenle yangınları önlemek ve söndürmek için daha etkili yöntemler geliştirilmiştir. Yangını önlemek ve hasarı azaltmak için başlıca iki yöntem vardır. Aktif yöntemler ve pasif yöntemler. Aktif yöntemler, yangın hortumları, yangın uyarı sistemleri ve otomatik yangın söndürme cihazlarını kapsar. Pasif yöntemler ise binaların yangının yayılmasını önleyecek biçimde yapılması, ateşe dayanıklı kaplama ve donanım malzemelerinin kullanılması, yangın merdivenleri yapılması gibi önlemleri kapsar. Yangını söndürmek için, büyük bir basınçla su fışkırtmak en etkin ve ucuz yoldur. İtfaiyecilerin yangına karşı hâlâ başlıca silâhı olan su, en yakındaki akarsudan ya da su dağıtım sistemine bağlanan hortumlardan sağlanır. Bazı yangınları söndürmek çok zordur. Odun ve kâğıt yangınları su dökülerek söndürülebilir. Ama petrol ve kimyasal madde yangınları suyla söndürülemez. Çünkü, yanan petrol ve kimyasal maddeler suyun üzerine çıkarak yanmayı sürdürür. Bu nedenle bu tür yangınları söndürmede su buharı, köpük ya da başka kimyasal maddeler kullanılır.

Orman yangınları, özellikle uzun süre yağmur yağmayan yaz aylarında büyük bir tehlikedir. Ağaçların altında yetişen bitkilerin miktarı ne kadar çoksa, yangın o kadar kolay yayılır. Yangınların önlenebilmesi için ormanlık bölgelerde, yangın gözetleme kuleleri, su depoları, yangın söndürme uçakları ve orman görevlileri bulunur.