Alm. Segelschiff, Segelboot (n), Segler (m), Fr. Voillier (m), İng. Sailboat, sailing -ship. Rüzgâr gücünden faydalanıp yol almak üzere direklerine kalın bez gerilen su aracı, gemi. Gerilen beze yelken adı verilir. İnsanlar binlerce yıldır çeşitli vâsıtalar yaparak denizlerden, göllerden akarsulardan istifâde etmişlerdir. Nuh aleyhisselâmın tufanda, kendisine inananlarla gemiye binerek kurtulduğu ve bu geminin buharla işlediği Kur’ân-ı kerîmde zikredilmektedir.
İnsan kuvvetiyle yürüyen deniz araçlarına daha fazla sürat kazandırabilmek için rüzgârdan istifâde çâreleri arandı. Direkler arasına gerilen kalın bezler, rüzgârı arkadan alınca hız kendiliğinden arttı.
İlk önceleri yelkenler kare biçimindeyken, bunun yerine daha sonraları üçgen biçiminde yelkenler kullanılmaya başlandı. Çünkü kare yelkende (dört yakalı yelken) sâdece arkadan gelen rüzgârdan yararlanılabiliyordu. Üçgen yelkende (üç yakalı yelkende) ise her yönden gelen rüzgârdan istifâde etmek mümkün oluyordu. On dördüncü asırla 19. asır sonlarına kadar bütün dünyâ devletlerinin ticâret filosu ve donanması yelkenli gemilerden meydana gelmekteydi. Fakat bu gemiler rüzgârın yönüne göre hareket ettiğinden tam güvenilmediği için gemilerde kürekler bulunurdu. Bunları esirler çekerdi. Bu yelkenli gemiler 19. yüzyılın sonlarında yerini kömürle çalışan buharlı gemilere bıraktılar.
Günümüzde yelkenli gemilerden faydalanan ülkeler hâlen vardır. Fakat yelken, eski önemini kaybetmiştir. Ancak küçük yelkenli yatlar deniz gezintilerinde ve yarışlarda kullanılmaktadır. Bu yatların birçok çeşitleri ve motorla çalışanları vardır. İki kişilik küçük yelkenlilerin yanısıra boyu 12 m uzunluğunda olan büyük yelkenliler de kullanılmaktadır.
Osmanlılar zamânında donanmada kullanılan yelkenli gemilere kadırga ismi verilirdi. Bir kadırganın üç yelkeni vardı. Büyüğüne “cankurtaran” denilirdi. Bir kadırganın cankurtaran yelkeni 75 yaprak olup, 952 metre bezden yapılırdı. Orta yelken 671 metre bezden yapılıp, dâimâ kullanılan yelkendi. 544 metre bezden yapılan küçük yelken ise üç köşeliydi. Bu yelkenlerden başka her kadırgada “trinkete” denilen dört köşe küçük bir yelken bulunur ve 408 metre bezden yapılırdı.
Yelkenli çeşitlerinin bir çoğunun dip kısımlarında sert rüzgârların tesiriyle yana yattığı zaman devrilmemesi için yassı bir çıkıntı salma bulunur. Yelkenli bir teknenin rüzgârı alış yönüne göre hareketlerine çeşitli adlar verilir. Tam arkasından rüzgârı alarak ilerleyen yelkenliye “pupa”, yandan alarak gidene “apaz” gidiyor, denir. Yelkenli gemiler rüzgâr yönüne doğru yol alamaz. Fakat dümen ve yelkenleri gerektiği ustalıkla kullanmak şartı ile az veya çok yaklaşılabilir. Böylece zikzaklar yaparak rüzgârın içine doğru ilerlemesine yelkenli “orsa çekiyor” denir.
Günümüzde yelkenliler daha çok spor gâyesiyle kullanılmaktadır. Son yıllarda dev tankerlerde yakıttan tasarruf maksadıyla elektronik düzenle çalışan yelkenlerin kullanılması için bilhassa Japonya’da çeşitli araştırma ve denemeler yapılmaktadır.
Yelken sporu: Bu spor, deniz sporlarının en zevklisi ve en çok yapılanıdır. Yelken sporu küçüklü büyüklü çeşitli teknelerle yapılır. Milletlerarası Olimpiyat Komitesinin belirlediği ve günümüzde kullanılan tekneler şunlardır:
1) Finn; 4,5 m boyunda, tek kişilik olup, yelken alanı 10 m2dir. 2) 470; ikili bir dingi olup, 4,7 m boyundadır. 13 metrekarelik ana yelkene ek olarak 13 metrekarelik yardımcı balon yelken ve yelkeninin dışa sarkarak denge sağlamasına yarayan bir tropez vardır. 3) Flying Dutchman; 6.05 m boyunda olup, ana yelkeni 18.58 m2, balon yelkeni 17.5 metrekaredir. 4) Tornado; 6.1 m boyunda olup, iki kişiliktir. Yelken alanı 21.83 metrekaredir. 5) Star; 6.92 m boyunda, iki kişilik olup, yelken alanı 26.13 metrekaredir. 6) Soling; 8.15 m boyunda, üç kişiliktir. Yelken alanı 21.7 metrekaredir. Olimpiyat sınıfı teknelerin en büyüğüdür. 7) Winglider: 3.6 m boyunda olup, 6.5 metrekarelik yelken alanı vardır. Sörf tahtası ve üzerine dikilmiş 4.5 metrelik bir direkten meydana gelmiştir.
Bu sporu yapanların tekneyle ilgili teknik bilgilere sâhip olmaları gereklidir. Yelken sporu 19. yüzyılın ikinci yarısında yat sporunun gelişmesiyle başladı. Bu yatlarla denizlerde, göllerde ve akarsularda yelken yarışları düzenleniyordu. Bu spor daha sonraları gelişerek Olimpiyat Oyunlarında da yapılmaya başlandı. Her ülkede bu sporla ilgili bir federasyon bulunmaktadır.
Yurdumuzda Cumhûriyet sonrası gelişen yelken sporu Yelken Federasyonu kontrolünde faaliyetlerini sürdürmektedir. 1957 senesinden sonra bununla ilgili çeşitli klüpler kurulmuştur. Bugün yelken sporuyla uğraşan birçok spor kulübü vardır.
Yelken yarışları, yarışmacıların belirli bir yönde, çevresinden dolaşmaları gereken şamandıralarla tespit edilmiş bir güzergah üzerinde yapılır. Bu güzergâhın toplam uzunluğu 10 ile 20 mil arasında değişir. Yarışma yelken açmış olarak başlama usulüne göre, karadan veya bir gemiden top atışı veya bayrakla hareket işâreti verilir. Yarışmacıların uymak zorunda olduğu kurallar Milletlerarası Yat Federasyonu tarafından tespit edilmiştir.
Yelken yarışlarının puanlaması ise şöyledir: Birinci gelen “O”, ikinci 3, üçüncü 5, dördüncü 8, beşinci 10, altıncı 11, yedinci 13, sekizinci 14 gibi puan alır. Yarışı terk eden tekneler ise en son bitiren tekneden % 10 fazla puan alır.
Türk yelken sınıfları: Yurdumuzda genelde optimist, cadet, 380, 470, Finn, Laser ve Dragon sınıflarında yarışmalar düzenlenir. Bu sınıflarda Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Federasyon Kupaları ile Türkiye Birinciliği yarışmaları yapılır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.