Rusya devlet ve siyâset adamı. 1931’de Sverdlovsk’ta doğdu. Rus kökenli bir çiftçinin oğludur. İnşaat mühendisliği öğrenimi gördükten sonra, bir inşaat işletmesinde idâreci olarak vazife aldı. 1861’de Sovyetler Birliği Komünist Partisine girdi. Parti içinde hızla yükselerek Sverdlovsk bölgesi parti birinci sekreterliğine getirildi. Mihail Gorbaçov’un Sovyetler Birliği devlet başkanı oluşundan hemen sonra Moskova’ya çağrıldı. Nisan 1985’te Komünist Partisi Merkez Komitesine seçildi. Ekim 1985’te de Moskova Parti Teşkilâtı Şefi oldu. Kısa zamanda kamuoyunun güvenini kazandı. Aynı zamanda Politbüro’ya da girdi. Yegor Ligaçev ile anlaşmazlığa düştü. 1987’de Gorbaçov tarafından görevden uzaklaştırıldı. Şubat 1988’de partiyle ilgili bütün yetkileri elinden alındı. İnşaat bakan yardımcılığına tâyin edildi.
Daha sonra Moskova’da halkın isteklerini dile getiren bir siyâsetçi olarak sivrildi. Mart 1989’da Moskova’da % 89,6 oranında oy alarak SSCB Halk temsilcileri Kongresine seçildi. Siyâsî ve ekonomik sahada çoğulculuğu savundu. Mayıs 1990’da Gorbaçov’un isteğine aykırı olarak Rusya Federasyonu Komünist Partisi başkanlığına getirildi. Haziran 1991’de Rusya Federasyonu başkanlığına seçildi. 19 Ağustos 1991 de SSCB başkanı Gorbaçov’a karşı sertlik yanlıları tarafından düzenlenen darbeyi şiddetle protesto etti. Darbecilere karşı halkı direnişe çağırdı. Moskova’da Beyaz Saray denen Rusya parlamento binâsına ulaşmayı başardı. Darbecileri suçlu ve hâin îlân ederek, ordu ve KGB içinde darbeye karşı çıkanların da yardımıyla Beyaz Saray’ı direnişin merkezine dönüştürdü. Siyâsî ustalığını göstererek Gorbaçov’un devlet başkanı olarak yeniden göreve dönmesini sağladı.
Darbenin başarısızlığa uğratılmasında ve Gorbaçov’un yeniden göreve dönmesinde en önemli rolü oynadı. Darbecilere karşı gösterdiği kararlı tutumuyla büyük bir prestij kazandı. Gorbaçov’un bâzı başarısızlıkları Yeltsin’i daha güçlü hâle getirdi. Gorbaçov’un göreve dönmesinden sonra Liderin kendisi olduğunu ortaya koydu. Anayasaya aykırı kararnâmeler çıkardı ve Gorbaçov’dan bağımsız uygulamalara girişti. Komünist partiyi yasakladı ve bütün parti mallarına el koydu.
Siyâsî reformların yanısıra, ekonomik konularda da reformlara giden Yeltsin, 2 Ocak 1992’de yürürlüğe girecek olan yüksek oranlı fiyat artışları husûsunda halktan ve parlamentodan destek istedi. Rusya parlamentosundan olağanüstü yetkiler aldı.
8 Aralık 1991’de Yeltsin ile Ukrayna ve Beyaz Rusya cumhûriyetlerinin devlet başkanları Bağımsız Devletler Topluluğunun (BDT) kuruluşunu îlân ettiler. 21 Aralıkta geri kalan 12 Cumhûriyetin 11’i de BDT’ye katıldı. Yeltsin Gorbaçov’la birlikte BDT’nin yıl sonunda Sovyetler Birliğinin yerini alacağını açıkladı. Ancak Gorbaçov 25 Aralık 1991’de devlet başkanlığı vazifesinden istifâ etti. Çok çabuk davranan Yeltsin, Gorbaçov’un Kremlin’deki ofisine taşındı. Ordunun komutasını eline aldı. Birleşmiş Milletlere Sovyetler Birliğinin Güvenlik Konseyindeki yerini Rusya Federasyonunun alacağını bildirdi. Nükleer füzelerle ilgili fırlatma şifrelerine el koydu. İdârede ABD’yi örnek alan Yeltsin başkanlık vazifesini de kendinde topladı. 1993 yılında Parlamentoyu asker kullanarak dağıttı. Seçimler yapıldı. Böylece Yeltsin konumunu daha da güçlendirdi.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.