Bulutsuz gecelerde gökyüzüne baktığımızda yıldızları ufakta olsa net görürürüz. Hatta bazen bu yıldızların kaydığına tanıklık ederiz. "Yıldız kayması" olarak adlandırdığımız bu olay aslında gök taşlarının yer değiştirmesi olayıdır. Gördüğümüz ışıkta göktaşına aittir.

Güneş sistemi içinde sayısız göktaşı bulunur. Bunlar güneşin ve güneşin etrafındaki gezegenlerin çekim kuvvetleri arasında sürekli yer değiştirir. Dünya'nın etafında da sık sık görülür ve dünyanın çekim alanına girenler atmosfere düşer. Ancak atmosferde ilerlerken sürtünmeden dolayı ısınır, yanar ve arkalarında parlak bir iz bırakırlar. Yanarak süzülen göktaşları en sonunda ışığın en parlak hale geldiği noktada parçalanarak yol olur. İşte bizler de göktaşının yer değiştirmesini "yıldız kayması" olarak algılarız.

Her yıl dünyamıza ortalama 200 bin göktaşı düşmektedir. Bu yüzden "yıldız kayması" adını verdiğimiz bu olayı sık sık görmek mümkündür. Parçalanmış göktaşlarının büyük bir kısmı okyanus ve denizlere düşer. Böylece bizler de bu tehlikeden kurtulmuş oluruz. Dünya'ya düşen en büyük göktaşı 80 ton ağırlığındadır ve Afrika'ya düşmüştür. Ülkemize düşen en büyük göktaşı ise 25 kilogram ağırlığındadır ve Domaniç yaylasına düşmüştür.

Atmosferde parçalanan göktaşlarına meteor, yeryüzüne düşenlere ise meteroit denir.