Devlet, toplumu düzenleme, güvenlik ve huzur sağlama amacıyla yasa yapma, bu yasaları uygulama, yargılama gibi yetkilere sahip kurumdur. Geçmişten günümüze kadar çok değişiklik gösteren devlet biçimleriyle ilgili ilk yazılı metin, 2500 yıl önce yazılmış olan "Herodotos Tarihi"dir. Monarşi, oligarşi ve demokrasi kavramlarının geçtiği bu eser ünlü tarihçi Herodot'a aittir. Krallık adını da alan monarşi, devlet yönetiminin tek kişinin elinde olmasıdır. Tarihte birçok ülke tarafından benimsenmiş olan krallık yönetiminde kral adı, bazı devletlerde imparator, şah, padişah, kağan, hakan, hükümdar olarak geçer. Kral öldüğü zaman tahtın vârisi oğludur. Oligarşi, devleti tek bir gruptan olan kişilerin yönetmesidir. Bu grupların özelliklerine göre oligarşi de alt gruplara ayrılır. Bu yönetim biçimine en iyi örnek Romalılar ve Eski Yunan'dır. Atina'yı bir dönem 30 kişilik seçkin bir grup yönetmiştir. Eski Roma'da da bir ara yönetimi "üçler" ve "onlar" adı verilen gruplar ele geçirmişti.

Demokrasi de, bir ülkede halkın kendi kendini yönetmesi demektir. Demokrasinin ilk belirtileri Eski Yunan'da görülmüştür. Yunanca'daki "demos" ve "kratos" sözcüklerinin birleşmesinden oluşan demokrasi, öteki yönetim biçimlerinde olduğu gibi tek bir kişi ya da grup tarafından değil, tüm halkın yönetime katıldığı bir yönetim biçimidir. Bu yönetim biçiminde, hükümetler seçimle iş başına gelir ve eğer beklentiler yerine getirilmezse yeniden seçimle yerlerini yeni hükümetlere bırakır. Halk dışında hiçbir güç yönetime el koyamaz. Meşrutiyet,bir hükümdarın başkanlığı altında parlamento yönetimine dayanan hükümet biçimidir. Devlet, parlâmento tarafından yönetilir. Bu yönetim şekline en iyi örnekler; Hollânda, İsveç, İngiltere, Belçika ve Osmanlının son dönemidir.